Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ara Güler İçin Dokunaklı Anma: 'Işığını Kaybetmedik'
Erdoğan'dan Ara Güler anması: Işığını kaybetmedik

Tam yedi yıl oldu ama sanki dün gibi. İstanbul'un o kendine has sisli bir sabahında kaybetmiştik onu. Ara Güler... İsmi bile şehrin ruhunu çağrıştırıyor, değil mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yayımladığı o dokunaklı mesaj, hepimizin içinde bir yerlerde hep taze kalan o duyguları canlandırdı yeniden. "Ara Güler'i vefatının 7. yılında rahmetle anıyorum" diye başlıyordu söze - ama bu sıradan bir anma mesajından çok daha fazlasıydı.

Objektifine Takılan Tarih

Düşünsenize, bir fotoğraf makinesiyle neler yapabilir insan? Ara Güler sadece fotoğraf çekmedi - o aslında zamanı dondurdu. İstanbul'un o altın çağlarını, sokaklarında cirit atan renkli karakterleri, Boğaz'ın mavisinde kaybolmuş balıkçı teknelerini... Hepsi onun objektifinde ölümsüzleşti.

Erdoğan'ın da vurguladığı gibi, "şehrin hafızası"ydı o. Bugün elimizde o döneme dair ne varsa, büyük ölçüde Ara Güler sayesinde. O siyah-beyaz kareler öyle güçlü ki - renkli fotoğraflardan çok daha canlılar adeta.

Sadece Bir Fotoğrafçı Değil

Aslında şunu söylesek yanlış olmaz: Ara Güler fotoğraf çekmiyordu, o hikayeler anlatıyordu. Her karesinde bir roman gizliydi. Balık pazarında ter döken esnafın hikayesi, Kumkapı'da mendil açan çocuğun umudu, Galata Kulesi'nin gölgesinde yürüyen âşıkların aşkı...

Cumhurbaşkanı'nın mesajında altını çizdiği gibi, "sanatı ve eserleriyle her daim yaşayacak" bir isim. Öyle ya - ölümsüz olmak için ölmemek gerekmiyor bazen. İnsan, ardında bıraktığı eserlerle de yaşayabiliyor.

Belki de en çarpıcı olanı - Güler'in sadece Türkiye'de değil, dünya çapında bir değer olması. New York'tan Paris'e, Tokyo'dan Kahire'ye kadar uzanan bir ün. Yabancılar İstanbul'u onun fotoğraflarından tanıdılar çoğunlukla.

Işık Asla Sönmez

Şu cümle çok etkileyici değil mi: "Işığını kaybetmedi." Fotoğrafçılıkta ışık her şeydir - ve Ara Güler'in ışığı gerçekten de sönmedi. Sergileri dünyayı dolaşmaya devam ediyor, kitapları yeniden basılıyor, genç fotoğrafçılar ondan ilham almaya devam ediyor.

Yedi yıl geçmesine rağmen - kimilerine göre çok uzun, kimilerine göre ise bir an - hâlâ onun çektiği İstanbul'u arıyoruz aslında. O nostaljik, o samimi, o "insani" İstanbul'u.

Cumhurbaşkanı'nın bu anlamlı mesajı bize şunu bir kez daha hatırlattı: Bazı insanlar vardır, fiziken aramızdan ayrılsalar da - eserleri, mirasları ve hatıralarıyla hep bizimle kalırlar. Ara Güler de işte o nadide insanlardan biri.

Peki siz hiç bir Ara Güler sergisine gittiniz mi? O siyah-beyaz karelerin önünde durup da içinizde tarifsiz bir hüzün ve aynı zamanda yoğun bir hayranlık hissetmediniz mi? Ben her defasında öyle hissediyorum - ve sanırım yalnız değilim.