Fethiye'de Tunç Çağı'ndan Osmanlı'ya 3 Gemi Batığı Keşfedildi
Fethiye'de 3 Antik Gemi Batığı Bulundu

Muğla'nın Fethiye ilçesi kıyılarında gerçekleştirilen su altı arkeolojik araştırmaları, heyecan verici keşiflere imza attı. Akdeniz Üniversitesi'nden bir ekip, bölgede daha önce varlığı bilinmeyen antik bir demirleme yerinde üç gemi batığı tespit etti.

Binlerce Yıllık Denizcilik Tarihi Aydınlanıyor

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı ve Araştırma Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz liderliğindeki ekip, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle yürütülen Geleceğe Miras Projesi kapsamında önemli bulgulara ulaştı. İleri teknoloji sonar cihazları ve robotlar kullanılarak metrelerce derinlikte gerçekleştirilen çalışmalarda, milattan önce 4. yüzyıldan milattan sonra 6. yüzyıla kadar uzanan bir tarih aralığına ait demirleme yerinde üç gemi batığı keşfedildi.

Doç. Dr. Hakan Öniz, bu yılki çalışmalarda toplam 10 yeni gemi batığı tespit ettiklerini açıkladı. Bunların 6'sının Antalya'da, 4'ünün ise Fethiye'de bulunduğunu belirten Öniz, Fethiye kıyılarında ilk kez bu tür bir çalışma gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Antik Deniz Ticaret Rotası Belirlendi

Keşfedilen antik demirleme yerinin, Tunç Çağı'ndan Osmanlı dönemine kadar çok sayıda gemiye ev sahipliği yaptığı anlaşıldı. Öniz, "Fethiye kıyısında daha önce hiç bilinmeyen bir antik demirleme yerini belgeledik. Antalya kıyılarının Tunç Çağı'ndan itibaren çok yoğun denizciliğe şahit olduğunu biliyorduk. Şimdi artık buna Fethiye'nin doğu kıyılarını da dahil ediyoruz" dedi.

Bölgenin antik deniz ticareti rotası üzerinde önemli bir durak noktası olduğu belirlendi. Gemilerin Mısır, Filistin, Lübnan, Suriye kıyılarından ve Hatay, Adana, Mersin kıyılarından yola çıkarak burada demir attığı tespit edildi.

Fırtınadan Kaçamayan Gemilerin Hikayesi

Doç. Dr. Öniz, bölgenin coğrafi özelliklerine dikkat çekerek, Fethiye'nin doğu kıyılarının rüzgara ve fırtınaya açık olduğunu belirtti. Bulunan demirleme yerinin batıdan gelen rüzgarlar için güvenli bir sığınak olduğunu, ancak doğudan aniden çıkan fırtınalarda gemilerin kaçmakta zorlandığını ifade etti.

"Bu fırtınada kaçamayan gemiler de olmuş. Üç gemi de aniden çıkan fırtınadan kaçamayarak bölgede batmış. Her bir batık bizim için bir zaman kapsülü. Hangi dönemde ne gibi üretimler yapılmış, nasıl amforalar kullanılmış, bunlar nerede üretilmiş, hangi kentten ticaret yapılmış hepsini anlayabiliyoruz" şeklinde konuşan Öniz, batıkların adeta bir kitap niteliği taşıdığını vurguladı.

Ekip tarafından bu yıl gerçekleştirilen keşiflerle birlikte, belgelenen gemi batığı sayısı 411'den 421'e yükseldi. Kumluca Seramik Batığı ve "dünyanın en eski batığı" olarak bilinen Kumluca Orta Tunç Batığı'nda da önemli kazı çalışmaları yürütüldü.

Çıkarılan eserlerin, 2026 sonunda açılması planlanan Kemer'deki Akdeniz Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergileneceği açıklandı. Bu keşifler, Akdeniz'deki antik deniz ticareti ve gemicilik tarihine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor.