
Beyazın saflığıyla kırmızının cesaretinin buluştuğu bir tasarım düşünün. Üstelik üzerinde tarihin derin izlerini taşıyan haçlar... Gürcistan bayrağı, işte tam da böyle bir hikâyenin taşıyıcısı.
Beyaz Zemin: Temizliğin ve Dürüstlüğün Sembolü
Şöyle bir bakınca göze çarpan ilk şey - bembeyaz bir zemin. Bu renk, Gürcü halkı için yalnızca bir renkten ibaret değil. Tertemiz niyetlerin, şeffaflığın ve belki de Kafkaslar'ın karlı zirvelerinin bir yansıması adeta.
Kırmızı Haçlar: Tarihin Kanıtları
Bayrağın tam ortasında duran o kocaman kırmızı haç - hem de dört küçük haçla çevrili! Bunlar sıradan çizgiler değil, Orta Çağ'dan beri süregelen bir geleneğin ta kendisi. Haçların kırmızı rengi ise, Gürcülerin tarih boyunca döktükleri kanı ve gösterdikleri cesareti simgeliyor.
Dört küçük haç mı? Onlar da Kudüs Haçlı Krallığı döneminden kalma bir miras. Her biri, Gürcistan'ın dört bir yanını temsil ediyor desek yanlış olmaz.
Modern Tarihin İzleri
2004 yılına kadar farklı tasarımlar kullanan Gürcistan, nihayetinde bu kadim sembole dönmüş. Sanki tarihle modern zamanlar arasında kurulmuş bir köprü gibi. Gürcüler için bu bayrak, yalnızca bir devlet sembolü değil, aynı zamanda kimliklerinin bir yansıması.
Bayrağın bugünkü haliyle kabul edilişi ise oldukça yakın bir tarihe - 14 Ocak 2004'e dayanıyor. O günden beri dalgalanan bu bayrak, Gürcistan'ın uluslararası arenadaki temsilcisi konumunda.