Tam da şu an, gözlerinizi kapatın ve o unutulmaz sahneyi hatırlayın: Hababam Sınıfı'nda herkesin titrediği, cimriliği dillere destan o müdür... İşte o karakteri canlandıran Mehmet Aydın, perde arkasında yaşadığı sürprizle hepimizi şaşkına çevirdi.
Geçenlerde bir röportaj sırasında döküldü dudaklarından o çarpıcı itiraf: "Ben oğlumun ünlü bir komedyen olduğunu yıllar sonra öğrendim!" diye anlattı gözleri dolarak. Düşünsenize, baba oğul aynı sektörde ama haberi yok!
Yeşilçam'ın Altın Çağından Bir Yıldız
Mehmet Aydın'ın kariyeri aslında Türk sinemasının en parlak dönemine uzanıyor. 70'lerin o heyecanlı, renkli yıllarında setlerde koştururken, bir gün Hababam Sınıfı'nın kapısını çalacağını tahmin bile edemezdi herhalde. O setlere adım attığında, aslında Türk sinema tarihine adını yazdıracağının farkında mıydı acaba?
Şimdi düşünüyorum da - o 'Cimri Müdür' karakteri öyle bir işlemiş ki hafızalara, hâlâ canlı bir şekilde hatırlıyoruz. Filmdeki o keskin bakışlar, titiz davranışlar... Sanki dün gibi.
Baba-Oğul Hikayesi: Sürprizlerle Dolu
Aslında en ilginci şu: Mehmet Bey oğlunun komedyenliğini tesadüfen öğrenmiş. Anlattığına göre bir gün televizyonu açmış, karşısında oğlunu görmüş. "Bu benim oğlum değil mi?" diye şaşkınlıkla sormuş kendi kendine. İnanılır gibi değil!
Belki de mesleğin zorlukları, belki de hayatın getirdiği ayrı yollar... Ama sonuçta ortaya çıkan, hem duygusal hem de komik bir hikaye oldu. Bazen hayat senaryolardan daha sürprizli olabiliyor, değil mi?
- Hababam Sınıfı'nın unutulmaz 'Cimri Müdür' karakteri
- Yeşilçam'ın altın çağından günümüze uzanan bir oyunculuk kariyeri
- Baba-oğulun aynı sektördeki sıra dışı buluşması
- Geç öğrenilen bir komedyenlik hikayesi
Mehmet Aydın'ın bu samimi itirafları aslında şunu gösteriyor: Sanatçıların perde arkasındaki hayatları, oynadıkları rollerden çok daha renkli ve sürprizlerle dolu. Kim derdi ki Hababam'ın cimri müdürünün hayatında böyle bir sürpriz saklıymış?
Bu hikaye bize bir kez daha hatırlattı - bazen en yakınımızdaki yetenekleri bile fark edemeyebiliyoruz. Ama işin güzel yanı, geç de olsa bu gururu yaşayabilmek.
