
Babasının çizgileriyle dünyaya meydan okuyan küçük çocuk Hanzala, bugün hâlâ milyonların yüreğinde yaşıyor. Naci El-Ali'nin kızı, o unutulmaz karakterin arkasındaki hikâyeyi ve günümüze uzanan etkisini anlattı.
"Babamın kalemi bir silahtı," diyor gözleri dolarak. "Hanzala sırtını dönüşüyle bile konuşuyordu aslında. Bugün o ruh hiç kaybolmadı."
Çizgilerle Direnmek
1987'de Londra'da suikaste kurban giden Naci El-Ali, geride sadece karikatürler değil, bir direniş simgesi bıraktı. Kızı, "Her sabah uyandığımda babamın çalışma masasını hatırlıyorum" diye ekliyor. "Orada, Hanzala'nın doğduğu yerde..."
Peki ya bugün? Hanzala'nın mesajı hâlâ güncel mi? Kesinlikle öyle! Ortadoğu'daki son gelişmeler, bu çizgi karakterin neden hâlâ bu kadar önemli olduğunu kanıtlıyor adeta.
Bir Sembolün Doğuşu
1970'lerde doğan Hanzala, hiç büyümeyen 10 yaşında bir mülteci çocuktu. Naci El-Ali onu şöyle anlatmıştı: "Yüzünü asla göremezsiniz, çünkü o aslında hepimiziz."
Kızının sözleriyle: "Babam için çizmek nefes almak gibiydi. Onun kalemi susarsa, Filistin susardı."
Bugün Hanzala posterleri, duvar resimleri ve hatta dövmelerde yaşamaya devam ediyor. Sosyal medyada ise #Hanzala etiketi altında binlerce paylaşım var.
Miras Yaşıyor
"Bu bir veda değil," diyor Naci El-Ali'nin kızı kararlılıkla. "Hanzala'nın sırtı dönük olabilir, ama aslında o hep izliyor. Ve biz, onun hikâyesini anlatmaya devam edeceğiz."
Son yıllarda Hanzala'nın popülaritesinin artması ise ilginç bir detay. Belki de dünya, Naci El-Ali'nin onlarca yıl önce çizdiği gerçekleri nihayet görmeye başladı.
Bir karikatür karakterinden çok daha fazlası olan Hanzala, bugün hâlâ direnişin ve umudun simgesi. Ve görünen o ki, bu mücadele daha uzun yıllar sürecek.