Dünyanın farklı coğrafyalarından bir araya gelen 15 Müslüman, İslam tarihinin en önemli olaylarından biri olan Hicret'in izini sürmek için benzersiz bir yolculuğa imza attı. İngiltere merkezli "Hijrah Hub" organizasyonu tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında, Hz. Muhammed'in 622 yılında Mekke'den Medine'ye yaptığı tarihi hicretin güzergahı takip edildi.
7 Günlük Tarihi Yolculuk
Yaklaşık 450 kilometre olan Mekke-Medine mesafesinin 315 kilometrelik bölümünü kapsayan rota üzerinde ilerleyen ekip, yolculuğun farklı bölümlerini farklı şekillerde tamamladı. Katılımcılar yolun bir kısmını yürüyerek, bir bölümünü develerle, geri kalan kısmını ise araçlarla geçerek bir hafta süren zorlu ama manevi açıdan dopdolu bir deneyim yaşadı.
Uzman rehberler eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüş boyunca katılımcılar, Hz. Muhammed ve sahabelerinin bin dört yüz yıl önce uğradığı noktalardan geçerek tarihi ve manevi iklimi birebir deneyimleme fırsatı buldu.
Manevi Duraklar ve Duygusal Anlar
Zorlu yolculuğun ardından Medine'ye ulaşan katılımcılar, burada güller ve dualarla karşılandı. Grubun Medine'deki ilk durağı, İslam tarihinin ilk mescidi olan ve inşaatında Hz. Muhammed'in de bizzat çalıştığı Kuba Mescidi oldu.
Ekip daha sonra Mescid-i Nebevi'yi ziyaret ederek, Hz. Peygamber'in yanı sıra Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir'in kabirlerini ziyaret etme imkanı buldu. Bu ziyaretler katılımcılar için derin duygusal anlar yaşanmasına vesile oldu.
Hayat Değiştiren Deneyimler
Hijrah Hub'ın kurucularından Waseem Mahmood, yolculukla ilgili duygularını şu sözlerle ifade etti: "Sevindik, ağladık, duygulandık, coştuk. Şimdi sadece heyecanlı ve minnettar hissediyorum. Resulullah'ın şehrine adım atarak bu küçük yürüyüşü ve onun izinden gitme niyetimizi Allah'ın huzuruna sunmak istiyorum."
İngiltere'den katılan Telhat Sultan ise tip 1 diyabet hastası olmasına rağmen yolculuk boyunca insülin iğnesi kullanmadığını belirterek, "İnanılmaz bir şekilde son beş gündür insülin iğnemi kullanmadım. Buraya gelmeden önce günde dört kez iğne yapıyordum ama çöldeki yürüyüşler, sağlıklı yiyecekler ve manevi duyguların artmasıyla tip 1 diyabetim insülin kullanmadan kontrol altında" dedi.
Katılımcılardan Muhammed Settar da yaşadığı deneyimi "hayat çizgisinde bir dönüm noktası" olarak nitelendirdi. Settar, "Biz, onun geçtiği dağlardan, vadilerden, çöllerden geçtik. Bizim için bile kolay değildi, oysa Peygamberimiz hiçbir kolaylığa sahip değildi. Bu, Peygamberimize olan sevgimizi daha da derinleştiriyor" ifadelerini kullandı.
Katılımcılar, bu benzersiz deneyimin hac ve umre kadar değerli olduğunu ve her Müslüman'ın bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.
