Cumhuriyet'in 100. Yılında Anlamlı Kutlama: Kültür Bakanlığı'ndan Duygu Yüklü Mesaj
Kültür Bakanlığı'ndan 29 Ekim Mesajı: 100. Yıl Coşkusu

Tam yüz yıl oldu... Sanki dün gibi hatırlıyoruz o büyük günü. Ankara'da meclisin önünde toplanan halkın sevinci, umudu, inancı. İşte o ruh, bugün hâlâ yaşıyor - belki de hiç olmadığı kadar güçlü.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kaleminden dökülen o satırlar, sadece resmi bir metin değil adeta bir sevda türküsüydü. Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı o ilk andan bugüne uzanan yolculuğu anlatırken, kelimeler sanki titriyordu gururdan.

Asırlık Çınarın Genç Fidanları

"Biz ki" diye başlıyordu mesaj, "bir imparatorluğun küllerinden doğan bir milletin evlatlarıyız." Gerçekten de öyle değil mi? Dedelerimiz savaş meydanlarında can verirken, ninelerimiz cepheye mermi taşırken hayal ettikleri cumhuriyeti bizler yaşatıyoruz şimdi.

Bakanlığın vurguladığı o önemli nokta: Cumhuriyet sadece bir yönetim şekli değil, bir yaşam biçimi. Sabahları okula giden kız çocuklarının özgürce koşuşunda, üniversite sıralarında fikirlerini savunan gençlerin gözlerindeki ışıkta, fabrikalarda üreten kadın işçilerin alın terinde saklı bu cumhuriyet.

Geçmişten Geleceğe Köprü

Mesajda dikkat çeken bir diğer husus - ki bence en can alıcı nokta buydu - cumhuriyetin sadece geçmişle değil, gelecekle de kurduğu o güçlü bağ. Yüz yıllık bir çınar gibi kökleri derinlerde, dalları ise gökyüzüne uzanmış durumda.

  • Her 29 Ekim'de yeniden doğuyor cumhuriyet
  • Gençlerin heyecanında tazeleniyor
  • Çocukların coşkusunda büyüyor
  • Toprağın her karışında filizleniyor

Bakanlığın dediği gibi, "Bu topraklar üzerinde yaşamanın bedelini en ağır şekilde ödeyen atalarımızın mirasına sahip çıkmak" sadece bir görev değil, bir gönül borcu aslında.

Coşku Her Yerde

Ankara'dan İzmir'e, İstanbul'dan Van'a - Türkiye'nin dört bir yanında aynı coşku, aynı heyecan... Okulların bahçelerinde marşlar söyleyen minik öğrenciler, meydanlarda bayraklarla dans eden gençler, evlerinin balkonlarına astıkları bayraklarla gurur duyan yaşlılar.

Kültür Bakanlığı'nın mesajında hissettirdiği o duygu çok net: Cumhuriyet sadece tarih kitaplarında kalan bir olgu değil, her gün yeniden yazdığımız bir destan. Ve inanın, bu destanın en güzel sayfaları henüz yazılmadı.

Yüz yıl önce atılan o tohum, bugün kocaman bir çınar oldu. Ve görünen o ki, dalları gittikçe daha da genişliyor, gölgesi daha da büyüyor. Cumhuriyet, tıpkı Bakanlığın mesajında vurguladığı gibi, "sadece bir yönetim biçimi değil, bir milletin kalbinin attığı yer" artık.