Kütahya ve Yalova'da 29 Ekim Coşkusu: Cumhuriyet'in 100. Yılında Görkemli Kutlamalar
Kütahya ve Yalova'da 29 Ekim Coşkusu

Heyecan dorukta! Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılı, Kütahya ve Yalova'da öyle bir coşkuyla kutlandı ki, sanki ilk günkü heyecan yeniden canlandı. İnsanlar sokaklara döküldü, bayraklar dalgalandı, marşlar söylendi - gerçekten görülmeye değer bir manzaraydı.

Kütahya'da Tarihi Anlar

Sabahın erken saatleriydi aslında, ama Kütahya Valiliği önünde toplanan kalabalık geceyi bile unutturacak bir enerjiye sahipti. Vali Yunus Sezer'in Anıtkabir'e çelenk bırakmasıyla başlayan tören, derinden etkileyici anlara sahne oldu. Sonra ne mi oldu? Halk meydanları doldurdu, ellerinde Türk bayrakları, yüzlerinde gurur... Öyle ki, bazı vatandaşların gözlerinde bir ıslaklık hissetmemek elde değildi.

Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık'ın sözleri hâlâ kulaklarda: "Bu topraklar için canlarını feda eden atalarımızın emanetine sahip çıkacağız." İnsan duygulanmadan edemiyor doğrusu.

Yalova'da Coşku Denizi

Yalova ise bambaşka bir heyecan yaşattı herkese. Valilik binası önündeki tören, adeta bir milletin diriliş destanını andırıyordu. Vali Hülya Kaya'nın Anıtkabir ziyareti sonrasındaki kutlamalar, şehrin dört bir yanına yayıldı sanki.

Belediye Başkanı Mustafa Tutuk'un konuşmasındaki şu cümleler özellikle dikkat çekiciydi: "Cumhuriyet, Türk milletinin en büyük eseridir." Hakikaten de öyle değil mi? Yüz yıl önce atılan o tohum, bugün kocaman bir çınar oldu.

Halkın Coşkusu Görülmeye Değerdi

İki şehirde de ortak olan bir şey vardı: İnsanların yüreklerinden taşan o saf sevgi. Çocuklar, gençler, yaşlılar - herkes bu özel günde aynı duygular etrafında kenetlendi. Sokaklarda yankılanan "Cumhuriyet! Cumhuriyet!" sesleri, aslında bir nesilden diğerine aktarılan bir sevda bağıydı adeta.

Kutlamalara katılan vatandaşların yüz ifadeleri her şeyi anlatıyordu aslında. Kimisinde gurur, kimisinde minnet, kimisinde de geleceğe dair umut... İnsan görünce, "İşte bu yüzden varız" diyesi geliyor.

Özetle - 100. yıl kutlamaları, sadece bir törenler dizisi değildi. Anlamı çok daha derindi. Geçmişle gelecek arasında kurulan bir köprü, bir milletin kendini ifade biçimi, yüreklerde yeşeren bir vatan sevgisiydi. Kütahya ve Yalova'da yaşananlar, Cumhuriyet ateşinin hiç sönmeyeceğinin en güzel kanıtı oldu.