Tam 65 yıl boyunca yurtdışında unutulan bir hazine, nihayet evine döndü. Roma'nın filozof imparatoru Marcus Aurelius'un bronz heykeli, adeta zamanın tozlu raflarından sıyrılarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sergilenmeye hazırlanıyor.
Heykelin hikayesi, 1950'lerin sonunda bir Alman arkeologun Side'deki kazılarında bulunmasıyla başlıyor. Ancak o dönemin karmaşık bürokratik süreçleri nedeniyle -kim bilir hangi dosyaların arasında kayboldu- yurtdışına çıkarılmış. Yıllarca kimsenin radarına girmeyen bu şaheser, nihayet Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın titiz çalışmaları sayesinde geri alındı.
Bir İmparatorun Yolculuğu
MS 161-180 yılları arasında hüküm süren Marcus Aurelius, sadece güçlü bir lider değil, aynı zamanda Stoacı felsefenin önemli temsilcilerindendi. 'Kendime Düşünceler' adlı eseriyle bugün bile okunan bu imparatorun heykeli, onun bilgeliğini ve ihtişamını yansıtıyor.
Uzmanlar, heykelin özelliklerini şöyle açıklıyor:
- Gerçek boyutlarda bronz döküm tekniğiyle yapılmış
- İmparatorun tipik sakal ve saç modelini taşıyor
- Sol elinde muhtemelen bir rulo ya da kılıç tutuyordu
- Sağ kolu ise halkı selamlar pozisyonda
Heykelin üzerinde yapılan incelemeler, orijinalinde altın varak ve değerli taşlarla süslü olduğunu gösteriyor - ne yazık ki bunlar zamanla kaybolmuş.
Neden Bu Kadar Önemli?
Dünyada sayılı Marcus Aurelius heykellerinden biri olan bu eser, Anadolu topraklarında bulunmuş olmasıyla ayrı bir değer taşıyor. Arkeologlar, heykelin muhtemelen bir Roma tapınağı ya da forum için yapıldığını düşünüyor.
Kültür Bakanlığı yetkilileri, "Bu eser sadece bir heykel değil, Anadolu'nun binlerce yıllık kültür mozaiğinin bir parçası" diyor. Gerçekten de, böyle bir hazinenin geri dönüşü, ülkemizin kültürel diplomasi alanındaki başarısını gösteriyor.
Heykel, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sergilenecek. Ancak yetkililer, daha sonra Side'de kalıcı olarak sergilenmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtiyor.
Bu arada, sanat tarihçileri ve arkeologlar heykelin Türkiye'ye dönüşünü "kültürel bir zafer" olarak nitelendiriyor. Kim bilir, belki de bu heykel, yurtdışındaki diğer kayıp eserlerimizin de yolunu açacaktır...
