İstanbul'dan Gazze'ye Destek: Beyazıt'tan Ayasofya'ya Duygu Yüklü Yürüyüş
İstanbul Gazze için tek yürek oldu

Dün akşamüstü, İstanbul'un kalbinde bir insan seli aktı. Beyazıt Meydanı'ndan Ayasofya'ya uzanan yolda, adeta bir nehir gibi akan kalabalık, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek için toplandı. Her yaştan, her kesimden insanın katıldığı bu tarihi yürüyüş, şehrin ruhuna işleyen bir dayanışma örneğiydi.

Hava henüz kararmamıştı ki, meydan renkli pankartlar ve sloganlarla doldu. "Gazze yalnız değildir", "Dünya susarsa biz susmayız" gibi mesajlar, yürekleri titreten bir çoşkuyla haykırıldı. Kimi gençlerin yüzlerindeki kararlı ifade, kimi yaşlıların gözlerindeki hüzün, aynı acının farklı yansımalarıydı adeta.

Bir Şehrin Vicdanı Hareket Geçti

Ayasofya'nın muhteşem siluetine doğru ilerleyen kalabalık, sadece bir protesto değil, aynı zamanda insanlığın ortak vicdanının tezahürüydü. Yolda yürüyenler arasında üniversite öğrencileri, esnaflar, emekliler, hatta küçük çocuklarını omuzlarında taşıyan ebeveynler vardı. Hepsi tek bir amaç için bir araya gelmişti: Gazze'nin çığlığına kulak vermek.

Polis ekipleri, yürüyüşün düzenli şekilde devam etmesi için gerekli önlemleri almıştı. Ancak kimseye gerek kalmadı - kalabalık kendi kendini yöneten bir organizma gibiydi. Ara sıra duyulan "Allahu Ekber" sesleri, meydanı çınlattı.

Ayasofya Önünde Duygu Dolu Anlar

Yürüyüşün son durağı Ayasofya önü olduğunda, güneş tam da ufukta kayboluyordu. Binlerce kişi, tarihi caminin önünde ellerini açıp dua etti. Bazıları sessizce ağlarken, bazıları da içlerindeki öfkeyi sloganlarla dışa vurdu. Ortak bir acı, ortak bir umut ve ortak bir direniş ruhu vardı orada.

Organizatörlerden biri, mikrofonu eline aldığında sesi titriyordu: "Bugün burada olan herkes, insanlık tarihine not düşüyor" dedi. "Gazze'nin çocukları için, anaları için, direnen halkı için buradayız. Ve bu ses, dünyanın duymazdan geldiği tüm çığlıklara cevap olacak!"

Konuşmalar bittiğinde, kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başladı. Ancak o gece İstanbul'un semalarında yankılanan mesaj çok netti: Zalime karşı durmak, mazlumun yanında olmak insanlığın ortak borcudur. Ve bu borç, dün akşam binlerce yürek tarafından bir kez daha hatırlatıldı.