İstanbul dediğin, sadece taştan topraktan ibaret değil ya. O, her köşesinde saklı binlerce hikayeyi barındıran canlı bir organizma adeta. İşte tam da bu hikayelerin peşine düşmek isteyenler için Meşher, gerçekten nefes kesici bir panele ev sahipliği yaptı.
"Çağrışımlar: Koleksiyonlardan Yeni Bir İstanbul Hikayesi" başlığını taşıyan bu özel etkinlik -inanın- beklediğimden çok daha derin bir yolculuk vaat ediyordu. Ve öyle de oldu!
Zamanda Yolculuk Başlıyor
Dr. Gülru Tanman'ın moderatörlüğünde ilerleyen panelde, Prof. Dr. Tülay Artan ve Dr. Ahmet Ersoy'un anlatımlarıyla adeta zamanda yolculuğa çıktık. Öyle sıradan bir tarih dersi değildi bu - kesinlikle hayır. Daha çok, İstanbul'un sokaklarında dolaşırken duyabileceğiniz fısıltıları dinlemek gibiydi.
Artan'ın anlatımındaki detaylar... Şehrin gündelik hayatına dair o incelikli gözlemler... İnsan "Keşke o dönemde yaşasaydım" diye düşünmeden edemiyor. Ama işin güzelliği de burada zaten - bu hikayeler sayesinde o dönemlere konuk olabiliyoruz.
Koleksiyonlar Canlanıyor
Dr. Ersoy'un üzerinde durduğu nokta ise bambaşkaydı. Koleksiyonların aslında ne kadar canlı olduğunu, nasıl da şehrin hafızasını taşıdığını anlatışı... Gerçekten etkileyiciydi. Her bir objenin aslında bir hikaye anlattığını, her bir belgenin geçmişle aramızda köprü kurduğunu fark ettim birden.
Ve şunu düşündüm: İstanbul'da yaşamanın en büyük ayrıcalığı belki de bu - her adımda tarihe dokunabilmek.
Meşher'in Büyüsü
Meşher'in İstiklal Caddesi'ndeki konumu zaten başlı başına bir hikaye. Paneli dinlerken, dışarıdaki kalabalığın sesleriyle içerideki tarihi anlatıların nasıl da iç içe geçtiğini fark ettim. Modern İstanbul'la, tarihi İstanbul'un bu kadar güzel buluşabildiği kaç mekan var ki?
Katılımcıların yüzlerindeki o heyecan ifadesi... Meraklı sorular... Derin düşünceler... Sanırım hepimiz aynı duyguyu paylaşıyorduk: İstanbul'u daha iyi anlamak, onun ruhunu daha derinden hissetmek.
Bu panel bana şunu bir kez daha hatırlattı: İstanbul, anlatılmakla bitmez. Ama onun hikayelerini dinlemeye, anlamaya çalışmak bile başlı başına bir ayrıcalık. Meşher'in bu anlamlı organizasyonu, şehrin kültürel hayatına gerçek bir katkı sunmuş. Umarım benzer etkinliklerle daha nice İstanbul hikayesiyle buluşuruz.