Gözlerini kapatıyorsun ve kendini 13. yüzyıl Anadolu'sunda buluyorsun. Tozlu yollarda at nalı sesleri, ufukta bir devletin doğuşunun heyecanı... İşte tam da bu duyguyu yakalamak için yollara düşen bir isim var karşımızda.
Adeta zaman makinesine binmişcesine çalışıyor ekibiyle birlikte. "Biz sadece bir dizi çekmiyoruz," diyor ve ekliyor: "Tarihin unutulmuş sayfalarını canlandırıyor, atalarımızın soluk aldığı topraklarda onların hikayesini anlatıyoruz."
Çekimler Tam Bir Serüvene Dönüştü
Düşünsenize; sabah 04:00'te kalkıp, dağ bayır demeden kilometrelerce yürüyorsunuz. Kameralar, ekipmanlar, kostümler... Bazen öyle anlar oluyor ki, "Acaba yapabilir miyiz?" diye sorguluyorsunuz kendinizi. Ama sonra o tarihi sorumluluk geliyor aklınıza.
En zor kısmı ne mi? Tabii ki doğa koşulları. Bir gün güneş altında kavruluyorsunuz, ertesi gün sağanak yağmurda ıslanıyorsunuz. Ama şunu fark ettim - bu zorluklar aslında bizi daha da kenetliyor.
- Günde ortalama 16-17 saat çalışma
- 40'tan fazla farklı mekan
- 200'ü aşkın oyuncu ve figüran
- Binlerce kilometre yol
Ve işin en ilginç yanı? Çekimler sırasında yaşadığımız o beklenmedik anlar. Mesela bir gün, tam kritik bir sahneyi çekeceğiz, birden sürpriz bir misafir çıkageliyor - yaşlı bir çoban ve sürüsü. Önce "İşler karışacak" diye düşündük ama meğer o an, sahneye doğallıktan müthiş bir katkı yapmış.
Uluslararası İlgi Büyüyor
Dünyanın dört bir yanından gelen tepkiler gerçekten nefes kesici. Özellikle Güney Kore'den gelen bir mesaj beni çok etkiledi - "Sizin tarihiniz aslında hepimizin ortak mirası" diyorlardı. Haklılar da!
Şu anda 15'ten fazla ülkeyle görüşmeler sürüyor. Kimi Arap ülkeleri, kimi Balkanlar, kimi Uzak Doğu... Her biri kendi kültürlerine uyarlamak istiyor bu destanı. Belki de en güzeli, tarihimizin evrensel bir dil bulması.
Gelecek Projeler İçin İpuçları
"Peki, bundan sonra ne olacak?" diye soracak olursanız... Aslında kafamda birkaç fikir daha var. Mesela Malazgirt'ten İstanbul'un fethine uzanan daha kapsamlı bir proje. Ama şimdilik söyleyebileceğim - izleyiciyi şaşırtmaya devam edeceğiz.
Son bir not; bu işi yaparken öğrendiğim en değerli şey şu oldu: Tarih sadece geçmiş değil, aynı zamanda geleceğimizin de anahtarı. Onu doğru anlatabilirsek, yarınlara daha sağlam basabiliriz.
Yolculuk devam ediyor. Sıradaki durağımız, tarihin başka bir gizemli köşesi olacak. Merakla bekleyin!
