Kültür denince akla ilk gelen isimlerden UNESCO, o meşhur listesine bir bir Türkiye'den değerleri eklemeye devam ediyor. Aslında düşünsenize, bizim için sıradan olan bir çok şey dünya kültür hazinesi sayılıyor. İnanması güç geliyor insana ama öyle!
Nedir bu somut olmayan kültürel miras dedikleri? Ah, işte tam da burası karışık. Aslında elle tutamayacağınız, gözle göremeyeceğiniz ama kültürümüzün temel taşları olan değerler bunlar. Mesela bir türkü söylemek, bir hikaye anlatmak ya da yüzyıllardır süren bir geleneği yaşatmak...
İşte O Muhteşem Listede Yer Alan Değerlerimiz
Meddahlık sanatı mesela - o unutulmaz hikaye anlatıcıları. Bir zamanlar kahvehanelerde, meydanlarda toplanırdı insanlar onları dinlemek için. Şimdi UNESCO sayesinde dünya mirası oldular. Kim derdi ki?
Semahlar... Alevi-Bektaşi ritüellerinin o mistik dansları. Yüzyıllardır süren bir gelenek, artık tüm dünyanın malumu. İnsan düşünmeden edemiyor - acaba atalarımız bunu hayal edebilir miydi?
Karagöz oyunu! Çocukluğumuzun vazgeçilmezi değil mi? O gölge oyunu ki sadece eğlence değil, aynı zamanda bir sosyal eleştiri aracı. UNESCO haklı olarak listesine almış.
Lezzetlerimiz de Unutulmadı
Türk kahvesi derken... Oh, o mis gibi kokusu bile insanı başka diyarlara götürür. Sadece bir içecek değil, bir kültür aslında. Falına bakılması, sohbetlere eşlik etmesi - hepsi bir bütün.
Ekmek üretimi ve paylaşım kültürü? Evet, yanlış duymadınız! Bildiğimiz ekmek artık dünya kültür mirası. Fırından taze çıkmış sıcacık ekmeğin kokusu bile başlı başına bir hazine değil mi?
Aşıklık geleneği - o gezgin halk ozanları. Sazlarıyla, sözleriyle Anadolu'yu dolaşan bu sanatçılar şimdi dünyaca tanınıyor. Belki de hak ettikleri değeri nihayet buldular.
Peki Ya Diğerleri?
Keşkek geleneği, mesir macunu festivali, Türk hamam kültürü... Liste uzayıp gidiyor. Her biri bizim için sıradan görünse de aslında hepsi birer kültür elçisi.
İnsan düşünmeden edemiyor - acak daha listeye girmeyi bekleyen kaç değerimiz var? Anadolu toprakları binlerce yıllık kültür birikimiyle dolu. UNESCO yetişemiyor galiba!
Son düşünceler? Kültürümüz ne kadar zenginmiş meğer. Bazen durup şöyle bir arkanıza yaslanın ve düşünün - bu topraklarda doğmuş olmak bir ayrıcalık aslında. UNESCO da bunu fark etmiş anlaşılan!