
Dün akşam İstanbul'un gökyüzüne bakanlar, adeta bir rüyayı yaşıyordu. Galata Kulesi—o kadim bekçi—alışılagelmişin dışında bir örtüye büründü. Teknofest'in coşkusu, taş duvarlarından sızan ışıklarla bulutlara kadar ulaştı.
Aslında her şey, Türkiye'nin teknoloji ve havacılık alanındaki en büyük festivali olan Teknofest için hazırlanan özel bir projeydi. Yetkililer, "Neden sadece gökyüzü değil, tarih de parlasın?" diye düşünmüş olmalı. Ve düşündüler de!
Işık Oyunları ve Tepkiler
Kulenin üzerine yansıtılan ışık gösterisi, festivalin renklerini ve ruhunu yansıtıyordu. Mavi, kırmızı, beyaz... Adeta bir bayrak gibi dalgalanıyordu üzerinde. İnsanlar durup bakmaktan kendini alamadı. Kimi telefonuna sarıldı, kimi ise sadece susup izledi.
— Gerçekten büyüleyiciydi, diyor bir İstanbullu. Yıllardır görürüm bu kuleyi, ama hiç böylesini görmemiştim.
Sosyal medyada da paylaşımlar birbirini kovaladı. #GalataKulesi ve #Teknofest etiketleriyle yüzlerce fotoğraf düştü ağlara. Kimileri "teknoloji ile tarihin buluşması" diye yazdı, kimileri ise "İstanbul'a yakıştı" diye ekledi.
Teknofest Rüzgârı
Festival, sadece gösteriyle de sınırlı değil elbette. Yarışmalar, seminerler, drone şovları derken, İstanbul tam bir teknoloji arenasına dönüştü. Galata Kulesi'nin bu ışıklandırması da işte tam bu ruhu yansıtmayı hedefliyordu.
Belki de en güzeli, teknolojinin soğuk yüzünün tarihin sıcak dokusuyla buluşabilmesiydi. Öyle ya—bazen bir taş yapı, yepyeni bir anlam kazanabilir.
Teknofest devam ediyor. Bakalım sıradaki sürpriz ne olacak?