Kim derdi ki bilgisayar oyunlarıyla vakit geçiren bir çocuk, LGS'de tüm soruları doğru yanıtlayarak Türkiye şampiyonu olacak? İşte bu inanılmaz başarı hikayesi, eğitim sistemindeki geleneksel kalıpları yerle bir ediyor.
Oyun Oynamak Engel Değil, Motivasyon Kaynağı Oldu
Adını vermek istemeyen genç dahinin sırrı, aslında oldukça basit: Disiplinli bir program ve oyun oynamayı ödül olarak kullanmak. "Akşamları 1 saat oyun oynayabilmek için gün içinde hedeflediğim konuları bitiriyordum" diyor gözleri parlayarak. Kim bilir, belki de oyunlardaki stratejik düşünme yeteneği sınavdaki başarısına katkı sağlamıştır?
Öğretmenleri ise bu duruma ilk başta şüpheyle yaklaşmış. "Ders çalışmak yerine bilgisayar başında vakit geçiriyor" diye endişelenmişler. Ama sonuçlar ortada: Tam puan ve Türkiye birinciliği!
Sıra Dışı Çalışma Yöntemleri
- Dersleri oyun mekanikleriyle ilişkilendirerek öğrenme
- Zorlandığı konuları video oyunlarındaki "boss fight"lara benzetme
- Matematik problemlerini oyun bulmacaları gibi çözme
- Başarılı oldukça kendine küçük oyun ödülleri verme
Ailesi ise bu süreçte oldukça destekleyici olmuş. "Çocuğumuzun ilgi alanlarını köreltmek yerine, onları eğitimine nasıl entegre edebileceğimizi düşündük" diyor gururlu baba. Gerçekten de, belki de başarının sırrı buydu: Sevdiği şeyleri yasaklamak yerine, onları verimli hale getirmek.
Uzmanlar Ne Diyor?
Eğitim psikologları bu durumu şöyle yorumluyor: "Günümüz çocukları dijital dünyayla iç içe büyüyor. Onların ilgi alanlarını yok saymak yerine, bu ilgiyi eğitime kanalize etmek gerekiyor." Tabii her çocuğun aynı yöntemlerle başarılı olmayacağını da ekliyorlar.
Peki ya diğer öğrenciler? Bu başarı hikayesi, belki de "ders çalışmak için her şeyden vazgeçmek gerekir" düşüncesini alt üst edecek nitelikte. Kim bilir, belki gelecekte daha fazla öğrenci, kendi ilgi alanlarını eğitimle harmanlayarak benzer başarılar elde edecek.
