
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Avrupa borsaları adeta bir kabus yaşıyor. Frankfurt'tan Paris'e, Londra'dan Milano'ya kadar pek çok finans merkezi, güne kırmızı rakamlarla başladı. Sanki birileri görünmez bir eliyle piyasaların fişini çekmiş gibi...
Analistlerin dediğine bakılırsa, bu durumun arkasında birkaç önemli neden yatıyor. Öncelikle, küresel enflasyon canavarının hâlâ dizginlenememiş olması yatırımcıları tedirgin ediyor. Sonra bir de -nereden çıktığı belli olmayan- yeni bir ekonomik durgunluk korkusu var ki, sormayın gitsin!
Piyasaları Sarsan Temel Etkenler
- Enflasyon korkusu: Tüketici fiyat endekslerindeki inatçı yükseliş, merkez bankalarının daha sert politikalara yönelebileceği endişesini artırıyor.
- Enerji krizi: Avrupa'nın enerji arzına dair belirsizlikler, sanayi şirketlerinin hisselerini vuruyor.
- Politik gerilimler: Dünya genelindeki siyasi istikrarsızlıklar, yatırımcıların risk iştahını köreltiyor.
Frankfurt Borsası'nda DAX endeksi %1.2, Paris'te CAC 40 %0.9, Londra'da FTSE 100 ise %0.7 kayıpla işlemlere başladı. Milano Borsası'nda durum daha da vahim - neredeyse %1.5'lik bir düşüş söz konusu.
Uzmanlar Ne Diyor?
Finans dünyasının kanaat önderlerinden biri olan ve genellikle iyimser tahminleriyle tanınan Mehmet Yılmaz, "Bu düşüşün geçici olduğunu düşünüyorum" diyor ama ses tonundaki tereddüt dikkat çekici. "Ancak," diye ekliyor, "eğer FED beklenenden daha agresif faiz artırımına giderse, bu dalganın daha da büyümesi mümkün."
Bir başka analist ise daha karamsar: "Piyasalar 2008'deki gibi bir krizin eşiğinde olmayabilir ama kesinlikle bir düzeltme dönemine girdik. Yatırımcıların biraz daha sabırlı olması gerekecek."
Peki ya Türkiye? Bizim borsamız bu gelişmelerden nasıl etkilenecek? Uzmanlar, iç piyasadaki dinamiklerin farklı olduğunu belirtse de, küresel rüzgarların hiçbir borsayı tamamen etkisiz bırakmadığını vurguluyor.