Gün geçmiyor ki konut kiralarındaki artış yüzünden insanların nefes almakta zorlandığı bir gerçek olmasın. Öyle ki, son araştırmalar gösteriyor ki ülkemizde yaşayanların neredeyse yarısı, her ay düzenli olarak cebinden çıkan paranın büyük kısmını sadece bir çatı altında kalabilmek için harcıyor. Durum vahim ama maalesef şaşırtıcı değil.
Rakamlar Konuşuyor: Kira Bütçeyi Nasıl Yutuyor?
Evet, yanlış duymadınız. Gelirinin tamamını — evet, tamamını — kiraya verenlerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Özellikle büyük şehirlerde durum daha da içler acısı. İnsanlar, "Acaba bu ay kirayı nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmekten başka bir şey yapamaz hale gelmiş durumda.
Peki neden böyle oldu? Aslında cevap basit: Talep çok, arz yetersiz. Bir de üstüne gelen zamlar... Sonuç? Ortada kalan kiracılar.
Kimler Daha Çok Etkileniyor?
- Genç çalışanlar: Henüz kariyerlerinin başındayken aylık gelirlerinin büyük kısmını kiraya vermek zorunda kalıyorlar.
- Düşük gelirli aileler: Kira artışları karşısında alternatifsiz kalıyor, bütçeleri allak bullak oluyor.
- Emekliler: Sabit gelirle geçinmeye çalışanlar için her zamanki gibi en büyük darbe onlara vuruluyor.
Ve tabii ki, bu durum sadece birkaç kesimi değil, neredeyse herkesi etkiliyor. Çünkü kira artışları domino etkisi yaratıyor — bir yerden başlıyor, her yere yayılıyor.
Çözüm Yok Mu?
"Yok" demek istemezdim ama... Gerçekçi olalım, kısa vadede sihirli bir değnek beklemek hayalperestlik olur. Ancak uzmanlar, konut politikalarında köklü değişiklikler yapılmadığı sürece bu sorunun daha da büyüyeceği konusunda hemfikir.
Belki de artık "kira ödemek" yerine "kira kurbanı olmak" tabirini kullanmanın zamanı gelmiştir. Ne dersiniz?
