Dışarıda sıcaklık rekorları kırılırken, bazı işyerlerinde çalışanlar adeta buzulların ortasında hayatta kalmaya çalışıyor. Üstelik bu durum mevsimsel değil, tamamen insafına kalmış patronların keyfi uygulamalarından kaynaklanıyor.
Fabrikalarda, depoların derinliklerinde, hatta ofislerin arka odalarında... Neresi olursa olsun, çalışma koşullarının insanlık dışı olduğu yerler var. İşçiler donmak üzereyken, patronlar lüks ofislerinde sıcak çaylarını yudumluyor.
Termometreler Düşüyor, Öfke Yükseliyor
Son dönemde art arda gelen şikayetler, buz gibi ortamlarda çalışmak zorunda kalan işçilerin durumunu gözler önüne serdi. Bir işçinin anlattıkları tüyleri ürpertiyor: "Ellerimiz morarıyordu, nefesimiz buharlaşıyordu. Patron ise 'Biraz hareket edin, ısınırsınız' diyordu."
Durum sadece soğukla sınırlı değil elbette. İşçilerin:
- Fazla mesai ücretleri ödenmiyor
- Sosyal hakları gasp ediliyor
- İş güvenceleri yok
- Sağlık sorunları görmezden geliniyor
Kan Emici Sistem Nasıl İşliyor?
İşin asıl can yakıcı yanı, bu durumun tesadüfi olmaması. Sistemli bir şekilde, işçilerin en temel hakları bile ellerinden alınıyor. Üstelik -biraz abartılı gelecek belki- bazı patronlar için bu bir gurur kaynağı!
Bir esnafın dediği gibi: "Bunlar işçi değil, köle arıyor. Maalesef buluyorlar da..." İşsizliğin kol gezdiği bu dönemde, çaresiz kalan insanlar her türlü şarta boyun eğmek zorunda kalıyor.
Çözüm Yok mu?
Denetimlerin yetersiz kaldığı ortada. Sendikaların gücü ise giderek azalıyor. Peki bu kısır döngü nasıl kırılacak? Belki de işçilerin bir araya gelip haklarını savunması gerekiyor. Ya da devletin daha sıkı önlemler alması...
Bir şey kesin: Bu durum böyle devam edemez. İşçiler artık dayanamıyor. Patronların vicdanı sızlamıyorsa bile, en azından yasaların caydırıcı olması şart.
