
Vallahi hiç çekinmeden söylüyorum - ekranlar son yıllarda öyle vasat işlerle doldu ki, insanın izlerken yüzü kızarıyor. Eski günleri, o kaliteli yapımları arar olduk.
Abidin Yerebakan, tam da bu konuda son noktayı koydu. Kendisiyle yapılan özel röportajda, sektörün içinde bulunduğu durumu hiçbirimizin beklediğinden daha sert biçimde eleştirdi.
Bir Dönemin Efsanesi Konuştu
Şöyle bir düşünün: Kurtlar Vadisi yayınlandığında sokaklar boşalırdı. İnsanlar o kalitede bir işi izlemenin heyecanını yaşardı. Şimdi? Televizyonu açıyorsunuz, kanal kanal dolaşıyorsunuz - neredeyse hepsi birbirinin kopyası.
Yerebakan'ın dediği gibi: "O proje bir milattı. Ondan sonra gelenlerin çoğu, maalesef aynı etkiyi yaratamadı." Haklı mı? Bence son derece haklı.
Kalite Nerede Kayboldu?
Aslında mesele sadece senaryo ya da oyunculuk da değil. Bir bütün olarak yapım kalitesi, prodüksiyon değerleri, karakter derinliği... Hepsi o eski günlerdeki gibi değil.
Yerebakan'ın altını çizdiği nokta şu: "Seyirci kaliteli iş istiyor, ama biz ona sürekli aynı şeyleri sunuyoruz. Bu kısır döngüden çıkmamız lazım."
Peki çıkış yolu ne? Belki de Yerebakan'ın dediği gibi, yeni yeteneklere şans vermek, farklı hikayeler anlatmak, risk almaktan korkmamak...
Sektör Ne Diyor?
Bu eleştirilere katılmayanlar elbette olacaktır. Ama şunu kabul etmeliyiz ki - Yerebakan'ın söyledikleri, seyircinin uzun zamandır hissettiği ama dile getiremediği şeyleri yansıtıyor.
Televizyon endüstrisi gerçekten bir dönüm noktasında. Ya kaliteyi artıracağız ve seyircimize layık işler çıkaracağız, ya da izleyici tamamen dijital platformlara kayacak.
Yerebakan'ın bu çıkışı belki de hepimiz için bir uyanma çağrısıdır. Umalım ki dinleyen ve gereken dersleri çıkaranlar çıksın.