
Kim derdi ki ekranlar yeni bir duygu selamına hazırlanıyor? İşte o an geldi çattı - Aşk ve Gözyaşı, perdelerini aralıyor ve izleyenleri adeta bir girdabın içine çekiyor.
19 Eylül Cuma akşamı... Saatler atv ekranlarında bir başka işleyecek. Çünkü o akşam, içimize işleyecek sahnelerle dolu bir hikâye başlıyor. İnanın, hazırlıklı olun derim!
Yürekleri Burkan O Sahne: "Beynimde Tümör Varmış, Ölecekmişim!"
Dizinin ilk bölümünde öyle bir sahne var ki... Kelimeler kifayetsiz kalıyor desem abartmış olmam. Bir karakterin ağzından dökülen o cümleler, adeta izleyen her birimizin boğazında düğüm oluyor: "Beynimde tümör varmış. Ölecekmişim."
Nasıl yani? diye soruyorsunuz içinizden. İşte dizinin en sarsıcı anlarından biri bu. Hayatın acımasız bir gerçeği, bir anda karşımıza çıkıveriyor. Beklenmedik bir anda, tam da hayatın en güzel anında...
Bu sahnenin oyuncuları - kimler olduklarını söylemeyeyim, sürprizi kaçmasın - gerçekten de takdir edilesi bir performans sergilemişler. Gözyaşları, o kadar gerçek ki... Sanki set değil de, hayatın ta kendisi.
Peki Ya Hikâye Ne Anlatıyor?
Aşk, işte... Ne çok şey ifade eden bir kelime değil mi? Sevgi, tutku, fedakârlık ve tabii ki acı. Hepsi bir arada. Dizi, aslında hepimizin hayatında bir yerlerde olan duyguları ekrana taşıyor.
Karakterler öyle bir dert ki... Kendinizden bir şeyler bulmamanız neredeyse imkânsız. Kimi zaman sevinçten uçacaksınız, kimi zaman da hüzünden kahrolacaksınız. Ama itiraf edelim - biz izleyiciler böyle iniş çıkışları seviyoruz!
Dizinin yapımcıları ve yazarı - bravo doğrusu. Cesaret etmişler. Beyin tümörü gibi hassas bir konuyu, öyle ustalıkla işlemişler ki... Hem bilgilendiriyor hem de duygusal anlamda sarsıyor.
Neden İzlemelisiniz?
- Gerçekçi oyunculuklar: Oyuncular rollerine öyle bir hazmetmişler ki... Adeta yaşıyorlar.
- Sürükleyici senaryo: Bir bölüm bitince, diğerini sabırsızlıkla bekleyeceksiniz.
- Duygusal derinlik: Gülecek, ağlayacak, düşüneceksiniz.
- Üretken ekip: Kamera arkasındaki isimler, işlerinin hakkını veriyor.
Son bir not daha... Dizinin müzikleri de en az sahneler kadar etkileyici. O kadar ki, bazı sahnelerde müziğin titreşimleri adeta içinize işliyor.
Velhasıl... 19 Eylül Cuma akşamı saatler atv'yi gösterdiğinde, kendinizi ekran başına atın. Pişman olmayacaksınız. Hatta belki de hayatınıza dair bir şeyler bulacaksınız. Kim bilir?