
Televizyon ekranlarında yayınlanan bir dizinin senaristi, yaptığı son açıklamalarla adeta toplumu ikiye böldü. Fuhuş mesleğini normal bir iş kolu gibi göstermeye çalışan ifadeler, ebeveynlerden eğitimcilere kadar herkesi ayağa kaldırdı.
Ortalığı karıştıran o sözler dudak uçuklatacak cinsten: "Bunu tartışmamız gerekiyor, bu da bir seçenek" minvalinde açıklamalar, gençliğe verilen zararlı mesajlar olarak yorumlandı. İnsanın tüylerini diken diken eden bir savunmaydı bu.
Toplumun Kanını Donduran Açıklamalar
Senaristin, dizideki karakterler üzerinden fuhuşu meşrulaştırma çabası, izleyicileri dehşete düşürdü. Sosyal medyada bir fırtına koptu desek yeri. Öyle ki, binlerce kullanıcı bu durumu protesto etmek için hashtag'ler bile oluşturdu.
Kimileri "Sanat özgürlüğü" dese de, çoğunluğun tepkisi oldukça net: "Bu, özgürlük değil, toplumu çürütme projesi!"
Uzmanlardan Sert Tepkiler
Psikologlar ve sosyologlar, bu tür içeriklerin gençler üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor. Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin kimlik arayışında, bu tür mesajların onları nasıl yanlış yönlendirebileceğinin altını çiziyorlar.
Bir eğitimci ise öfkesini şu sözlerle dile getiriyor: "Okulda verdiğimiz onca emek, bir dizinin bir sahnesiyle heba olup gidiyor. Bu kabul edilemez!"
RTÜK Harekete Geçer Mi?
Herkesin merakla beklediği soru şu: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu bu konuda ne yapacak? Toplumun değerlerini hiçe sayan bu içerikler karşısında yetkililerin sessiz kalacağı düşünülmüyor.
Zira daha önce de benzer durumlarda kurulun sert müdahalelerde bulunduğunu hatırlatalım. Bu seferki vaka, diğerlerinden çok daha vahim görünüyor.
Medya etiği uzmanlarına göre, bu tür programlar sadece rating uğruna toplumsal ahlakı hiçe sayıyor. Peki, izleyici ne istiyor? Kaliteli içerikler! Sensasyonel ama zararlı olanlar değil.
Sonuç olarak, bu skandalın tozu dumanı uzun süre dağılacak gibi görünmüyor. Toplumun bekçiliğini yapan kurumların harekete geçmesi beklenirken, izleyiciler de sosyal medyada tepkilerini göstermeye devam ediyor.