Abant Gölü: Bolu'nun Saklı Cennetinde Bir Doğa Harikası | Görülmesi Gereken Yerler
Abant Gölü: Bolu'nun Saklı Cenneti Keşfi

Kim derdi ki Bolu'nun kucağında böyle bir hazine saklı olduğunu? Abant Gölü, işte o hazinenin ta kendisi. Sanki bir ressamın fırçasından çıkmışçasına mükemmel bir manzara sunuyor insanlara. Etrafını saran yemyeşil ormanlar, mis gibi kokan çam havası ve o dingin suyun yansımaları... Gerçekten de görülmeye değer.

Tam 1350 metre yükseklikte, volkanik bir set gölü olarak karşımıza çıkıyor Abant. Doğanın nasıl da sanatkâr olduğunu kanıtlar nitelikte. Derinliği 18 metreyi bulabiliyor, ki bu da onun ne kadar özel olduğunu gösteriyor aslında. Suyu o kadar berrak ki, adeta bir ayna gibi yansıtıyor etrafındaki tüm güzellikleri.

Abant'ı Keşfetmek: Yapılacaklar Listesi

Burası öyle gel geç bir yer değil, kalıp doyasıya yaşamak lazım. İşte Abant'ta yapmadan dönmemeniz gerekenler:

  • Göl çevresinde keyifli yürüyüşler yapmak (inanın her adımda yeni bir manzara sizi bekliyor)
  • Fotoğraf makinenizi alıp doğanın en güzel karelerini yakalamak
  • Piknik yaparak temiz havayı ciğerlerinize çekmek
  • Balık tutmanın keyfini çıkarmak (evet, burası balıkçıların da cenneti)
  • At sırtında göl manzarasını izlemek (romantik bir deneyim olacağı kesin)

Ben şahsen her gidişimde farklı bir mevsimde gitmeye çalışıyorum. Kışın bembeyaz örtüyle kaplanmış halini görmek, ilkbaharda yeniden doğuşu hissetmek, yazın serin suların tadını çıkarmak, sonbaharda ise o renk cümbüşünü izlemek... Her biri ayrı bir güzel!

Ulaşım ve Konaklama

Bolu merkeze sadece 34 kilometre uzakta. Ankara-İstanbul karayolundan sapıyorsunuz ve vınnn, kendinizi doğanın kucağında buluyorsunuz. Yolculuk deseniz, İstanbul'dan yaklaşık 3, Ankara'dan ise 2 saat sürüyor. Değmez mi? Kesinlikle değer!

Konaklama konusunda da sıkıntı çekmezsiniz. Lüks otellerden şirin butik pansiyonlara kadar her zevke ve bütçeye uygun seçenekler mevcut. Hatta kamp kurmak isteyenler için de mükemmel alanlar var.

Abant Gölü sadece bir göl değil, bir terapi merkezi adeta. Stresten uzaklaşmak, doğayla baş başa kalmak isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Emin olun, bir kez giderseniz, içinizde hep bir dahaki sefere gelme isteği kalacak.