Akdeniz'in kıyısında, tam da Amanos Dağları'nın eteklerine kurulmuş bir gizli hazine düşünün. İşte orası Arsuz. Hatay'ın en güney ucunda, İskenderun Körfezi'ne nazır bu küçük ilçe, belki de Türkiye'nin en az hak ettiği değeri gören tatil noktalarından biri.
Aslında Arsuz'un tarihi o kadar derin ki... Antik çağlarda Rhosus adıyla anılan bu yerleşim, Hititlerden Romalılara, Bizans'tan Osmanlı'ya kadar sayısız medeniyetin izlerini taşıyor. Tarih meraklıları için adeta açık hava müzesi diyebilirim.
Arsuz'a Nasıl Gidilir?
Hatay Havalimanı'na indikten sonra yaklaşık 1 saatlik bir araba yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Arsuz, karayoluyla da oldukça erişilebilir. Aman, yolların virajlı olduğunu söylemeden geçmeyeyim - manzara o kadar güzel ki yolda sık sık durup fotoğraf çekmek isteyebilirsiniz!
Neden Arsuz'u Tercih Etmelisiniz?
- Kalabalıktan uzak, sakin plajlar
- Tarihî dokuyu hissetme fırsatı
- Hatay'ın meşhur mutfağına yakınlık
- Doğa yürüyüşü için ideal rotalar
Plajlarından bahsetmişken... Arsuz'un kumsalları gerçekten özel. Tertemiz denizi ve altın rengi kumlarıyla, özellikle yaz aylarında bunaltıcı kalabalıklardan kaçmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Bana sorarsanız, Ege ve Akdeniz'in ünlü tatil beldelerinin aksine, burada hâlâ sakin bir tatil yapma şansınız var.
Arsuz'da Gezilecek Yerler
Rhosus Antik Kenti kalıntıları görülmeye değer. Ayrıca ilçe merkezindeki tarihî cami ve kiliseler, bölgenin kültürel zenginliğini yansıtıyor. Doğaseverler içinse Amanos Dağları'ndaki yürüyüş parkurları tam bir keşif fırsatı sunuyor.
Yeme-içme konusuna gelirsek... Hatay mutfağının efsane lezzetlerine ulaşmak için Arsuz ideal bir üs. İskenderun'a sadece 45 dakika, Antakya'ya ise 1 saat uzaklıkta olması, gastronomi turizmi için mükemmel bir konum sağlıyor.
Kulağa küçük ve sıradan bir sahil kasabası gibi gelse de, Arsuz aslında keşfedilmeyi bekleyen bir kültür ve doğa hazinesi. Belki de en güzeli, henüz çok turistik olmaması - yani otantik dokusunu hâlâ koruyor.
