
İstanbul denilince akla gelen ilk silüetlerden biri kuşkusuz Kız Kulesi'dir. Boğaz'ın asi suları üzerinde tek başına duran bu zarif yapı, sanki şehrin bekçisi gibidir. Peki ama bu kadar meşhur olan bu kule tam olarak nerede bulunuyor?
Şöyle söyleyeyim: Üsküdar'ın tam karşısında, Salacak açıklarında bir kayalığın üzerine kurulmuş. İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, adeta bir inci gibi parlıyor. Konum olarak Asya yakasında ama her iki kıtadan da rahatlıkla görülebiliyor.
Tarihin Derinliklerine Yolculuk
MÖ 24 yıllarına kadar uzanan bir geçmişi var bu kulenin. İnanması güç ama! İlk olarak Atinalı general Alcibiades tarafından boğazdan geçen gemileri kontrol etmek için inşa edilmiş. Sonra? Sonrasında Osmanlı döneminde fener olarak kullanılmış, hatta kolera salgını zamanında karantina hastanesine bile dönüşmüş.
Efsanelere Gark Olmuş Bir Yapı
Bir rivayete göre, bir kâhin krala kızının yılan tarafından sokularak öleceğini söylemiş. Kral da denizin ortasındaki bu kuleyi inşa ettirerek kızını korumaya almış. Ama ne yazık ki kaderden kaçılmıyor - kızının sepetine gizlenen bir yılan trajediye yol açmış.
Bir başka hikâye de Hero ile Leandros'a ait. Leandros, her gece yüzerek sevdiği Hero'ya ulaşırmış bu kulede. Fırtınalı bir gecede meşalesi sönünce yolunu kaybetmiş ve boğulmuş. Hero da bu acıya dayanamayarak kendini boğazın sularına bırakmış.
Günümüzde Kız Kulesi
1990'lı yıllarda kapsamlı bir restorasyon geçirdikten sonra restaurant ve kafe olarak hizmet vermeye başlamış. Özellikle akşamları ışıklandırılmasıyla büyüleyici bir güzelliğe bürünüyor. Ziyaret etmek isteyenler için teknelerle ulaşım oldukça kolay.
İstanbul'a gelen turistlerin mutlaka görmek istediği bu yapı, aynı zamanda birçok filme ve dizide de mekân olmuş. Hatta James Bond filmi 'The World Is Not Enough'da bile kendine yer bulmuşluğu var!
Kız Kulesi sadece bir yapı değil, İstanbul'un ruhunu yansıtan bir simge. Her bakışta farklı bir hikâye anlatıyor adeta. Onu görmek, İstanbul'u anlamak demek biraz da.