İstanbul'un tam göbeğinde, Sultanahmet'te, adeta bir zaman kapsülü gibi duran Yerebatan Sarnıcı, şehrin en çarpıcı tarihi hazinelerinden biri. Kimi zaman Basilika Sarnıcı olarak da anılıyor - hem de hiç de haksız sayılmazlar!
Bizans İmparatoru I. Justinianus'un vizyoner emriyle, milattan sonra 542 yılında inşa edilmiş. Asırlardır ayakta kalmayı başaran bu mühendislik harikası, şehrin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmış. Düşünsenize, o devirde böyle bir yapıyı hayata geçirmek...
Sütunlar Ormanında Kaybolmak
İçeri adım attığınız anda sizi 336 muhteşem mermer sütun karşılıyor. Her biri 9 metre yüksekliğinde! Üst üste bindirilmiş 12 sıra halinde dizilmişler - inanılmaz bir geometrik düzen içinde. Sanki sonsuz bir ormanın içindeymişsiniz hissi veriyor insana.
Işık oyunları ve suyun yansımalarıyla oluşan görsel şölen, fotoğraf meraklıları için adeta cennet. Özellikle balıkların suyun altında kayıp gidişini izlemek... Paha biçilemez bir deneyim.
Medusa'nın Gizemi
Peki ya o meşhur Medusa başları? Kimilerine göre pagan dönemden kalma bu eserler, sarnıcın inşası sırasında sütun kaidesi olarak kullanılmış. Neden ters ya da yan şekilde yerleştirildikleri ise hâlâ bir sır. Bazı efsaneler, Medusa'nın bakışlarının taşa çevirme gücünden korunmak için böyle yapıldığını söylüyor. İnanın ya da inanmayın, ama insanın tüylerini ürpertiyor!
İşin ilginci, bu gizemli başlar 1985'teki restorasyon çalışmalarına kadar neredeyse unutulmuş durumdaymış. Şimdiyse sarnıcın en çok ilgi gören köşesi haline gelmişler.
Nerede ve Nasıl Gidilir?
Yerebatan Caddesi üzerinde, Sultanahmet'te konumlanıyor. Ayasofya'nın hemen yanı başında diyebiliriz. Toplu taşıma kullanacaklar için: Kabataş-Bağcılar tramvay hattıyla Sultanahmet durağında inmeniz yeterli. Özel araçla gelmek mi? Biraz zorlayıcı olabilir - park yeri bulmak neredeyse imkansız!
Ziyaret saatleri sabah 09:00'dan akşam 19:00'a kadar. Giriş ücreti ise yabancı ziyaretçiler için 450 TL, Türk vatandaşları için 150 TL. Müzekart geçerli tabii ki.
Son bir tavsiye: Hafta içi sabah erken saatlerde gitmeye çalışın. Kalabalıktan uzak, daha huzurlu bir deneyim için. Ve tabii ki yanınıza bir ceket almayı unutmayın - içerisi dışarıya göre epey serin oluyor!