Kim derdi ki sıradan görünen bir fincan içecek, günlük hayatın koşturmacasında size bu kadar iyi gelebilir? Altın süt adı verilen bu mucizevi karışım, özellikle soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak türden.
Aslında tarif çok eskilere dayanıyor. Hint tıbbı Ayurveda'da binlerce yıldır kullanılıyor bu formül. Modern hayatın stresiyle baş etmek için kadim bir reçete diyebiliriz.
Peki Nedir Bu Altın Sütün Sırrı?
İşin özü zerdeçalda gizli. İçindeki kurkumin adlı bileşen adeta doğanın bir armağanı. Antioksidan özelliğiyle vücudu temizliyor, iltihapla savaşıyor. Zaten renginin o altın sarısı olması da boşuna değil.
Tarif basit aslında: Bir su bardağı süt (isterseniz bitkisel süt de olur), bir çay kaşığı zerdeçal, biraz karabiber, zencefil ve tarçın. Hepsi bu kadar. Ama etkisi inanılmaz.
İşte O Mucizevi Faydalar
- Bağışıklık sisteminiz adeta kalkan gibi oluyor. Soğuk algınlığı, grip derdiniz neredeyse kalmıyor.
- Stres? O da ne? Gün sonunda içtiğiniz bir fincanla tüm gerginliğinizden kurtuluyorsunuz.
- Eklem ağrılarına birebir. Özellikle sabahları tutukluk yaşayanlar için harika.
- Sindirim sisteminiz düzene giriyor, mide rahatsızlıkları azalıyor.
- Uyku kaliteniz artıyor, daha derin ve kaliteli bir uyku çekiyorsunuz.
Şahsen deneyimlerime gelirsek... İlk içtiğimde 'Acaba işe yarayacak mı?' diye düşünmüştüm. Ama bir hafta sonra kendimi daha dinç hissetmeye başladım. Üstelik o sıcak, baharatlı tadı da insanı rahatlatıyor doğrusu.
Nasıl Hazırlanır?
- Önce sütü bir cezvede ısıtın. Kaynamasına gerek yok, sadece ısınsın.
- Diğer tüm malzemeleri ekleyip iyice karıştırın.
- 5-10 dakika demlenmeye bırakın.
- İsterseniz bal veya hurma ile tatlandırabilirsiniz.
En iyi zaman? Akşamları yatmadan önce. Hem uykuya hazırlıyor hem de gece boyu vücudunuzun kendini onarmasına yardımcı oluyor.
Doktorlar da bu konuda hemfikir. Özellikle kış aylarında düzenli tüketilmesini öneriyorlar. Tabii her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçmamak kaydıyla.
Belki de doğanın bize sunduğu bu basit çözümleri gözden kaçırıyoruz. Eczaneden aldığımız ilaçlara koşmadan önce, annelerimizin, büyükannelerimizin yöntemlerine bir şans vermek gerek.
Deneyin, farkı siz de hissedeceksiniz. Sonuçta binlerce yıldır kullanılan bir formül boşuna popüler olmamalı, değil mi?