
Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte doğa yürüyüşleri ve mantar toplama aktiviteleri de arttı. Ancak dikkat! Görünüşte masum görünen bu aktivite, bilinçsiz yapıldığında geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabiliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar, özellikle ilkbahar aylarında artış gösteren mantar zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyarıyor. "Doğada kendi başına mantar toplamak Rus ruleti oynamak gibidir" diyen uzmanlar, zehirli ve yenilebilir mantarların ayırt edilmesinin sanıldığı kadar kolay olmadığının altını çiziyor.
Ölümle Sonuçlanan Vakalar Artıyor
Son dönemde yaşanan vakalara bakıldığında durumun ciddiyeti daha net anlaşılıyor. Öyle ki, sadece bir geçen ay içerisinde onlarca kişi mantar zehirlenmesi şüphesiyle hastanelere başvurdu. Maalesef bazı vakalar ölümle sonuçlandı.
Peki neden bu kadar tehlikeli? Aslında mantar zehirlenmelerinin en korkutucu yanı, belirtilerin hemen ortaya çıkmaması. Bazı durumlarda semptomlar 6-24 saat sonra kendini gösteriyor ki, bu da müdahale için çok geç olabileceği anlamına geliyor.
Zehirli Mantarın Belirtileri Neler?
- Bulantı ve şiddetli kusma
- Karın ağrısı ve kramplar
- Bulanık görme veya çift görme
- Baş dönmesi ve bilinç kaybı
- Karaciğer ve böbrek yetmezliği
"Aman canım, daha önce de topladım bir şey olmadı" diye düşünmeyin. Çünkü aynı bölgede yetişen mantarlar bile mevsim koşullarına göre zehirli hale gelebiliyor. Üstelik zehirli mantarların pişirme, tuzlama veya kurutma gibi yöntemlerle güvenli hale gelmesi mümkün değil.
Peki Ne Yapmalı?
Uzmanların önerisi son derece net: Doğadan toplanan mantarlar kesinlikle tüketilmemeli. Marketlerden alınan kültür mantarları güvenle tüketilebilirken, doğada kendiliğinden yetişen mantarlar konusunda son derece temkinli olunması gerekiyor.
Zehirlenme şüphesi durumunda ise vakit kaybetmeden 114 Ulusal Zehir Danışma Merkezi aranmalı veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Unutmayın, erken müdahale hayat kurtarıyor.
Doğanın bize sunduğu nimetlerden faydalanırken, sağlığımızı riske atmamak en doğal hakkımız. Mantar zehirlenmeleri konusunda toplum olarak daha bilinçli hareket etmek, önlenebilir trajedilerin önüne geçmek için atılacak ilk adım olacaktır.