Akatizi Nedir? Belirtileri, Kimlerde Görülür ve Tedavisi
Akatizi: Hareket Hastalığı Nedir?

Günümüzde pek çok kişiyi etkileyen ancak yeterince tanınmayan bir rahatsızlık olan akatizi, bireylerde sürekli hareket etme isteği ve içsel bir huzursuzluk olarak kendini gösteriyor. 1903 yılında Haskovec tarafından tanımlanan bu durum, özellikle bazı psikiyatrik ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabiliyor.

Akatizi Nedir?

Akatizi, Yunanca kökenli bir terim olup 'yerinde duramamak' veya 'oturamamak' anlamına gelir. Türkçede ise 'hareket hastalığı' olarak adlandırılır. Bu rahatsızlığa sahip bireyler, kontrol edemedikleri bir hareket etme dürtüsü ve derin bir iç huzursuzluğu yaşarlar. Durum, sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik sıkıntılara da yol açabilir.

Akatizi, çoğunlukla bipolar bozukluk ve şizofreni gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan nöroleptik ilaçların bir yan etkisi olarak ortaya çıkar. Yan etkiler ilacın alınmasından hemen sonra, altı ay içinde veya çok daha uzun bir süre sonra bile baş gösterebilir. Belirtilerin altı aydan uzun sürmesi durumunda ise kronik akatizi tanısı konulur.

Akatizi Belirtileri Nelerdir?

Akatizinin en karakteristik belirtileri şunlardır:

  • Olduğu yerde duramamak ve sürekli hareket etme ihtiyacı hissetmek.
  • Otururken bacakları sallamak veya bir bacağı diğerinin üzerine atıp indirmek.
  • Yürürken ayaklarını sürüyerek yere vurmak.
  • Yerinde ileri geri sallanmak.
  • Ritmik ve tekrarlayan hareketler yapmak.
  • Bacakları karna çekerek yürüme eğilimi.
  • Belirgin bir sabırsızlık ve gerginlik hali.
  • Panik duyguları yaşamak.

Bu belirtileri gösteren kişilerin dikkatlice gözlemlenmesi, ancak her hareketli veya heyecanlı insanın bu hastalığa sahip olduğu şeklinde yanlış bir çıkarım yapılmaması önemlidir.

Akatizi Kimlerde Görülür ve Nasıl Tedavi Edilir?

Akatizi, öncelikle nöroleptik ilaç kullanan bireylerde bir motor bozukluk olarak ortaya çıkar. Akut akatizi ve parkinsonizm ile karıştırılabilecek reaksiyonlar gözlemlenebilir.

Neyse ki, akatizi genellikle ciddi bir hastalık değildir ve tedavisi mümkündür. Tedavi, altta yatan nedene (çoğunlukla kullanılan ilacın ayarlanması) yöneliktir. Acil servislerde sıkça karşılaşılan bu durumun tedavisi basit olabilir. Örneğin, metoklopramid gibi ilaçların neden olduğu akatizide, ekstrapiramidal yan etkileri en aza indirmek için yavaş intravenöz uygulama yapılabilir veya difenhidramin gibi ilaçlar profilaksi amacıyla kullanılabilir.

Tedavi süreci, birkaç doz ilaç düzenlemesi ile hızlı bir şekilde sonuç verebilir. Bu nedenle, belirtileri taşıyan bireylerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilir.