Kış aylarında hissedilen enerji düşüklüğü, isteksizlik ve huzursuzluk hali çoğu zaman 'mevsimsel' denilerek hafife alınıyor. Oysa Medicana Çamlıca Hastanesi'nden Klinik Psikolog Cansu Kaya, bu durumun Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu olarak tanımlandığını ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceğini vurguluyor.
Mevsimsel Depresyon Nedir?
Klinik Psikolog Cansu Kaya, Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu'nu, gün ışığının azalmasıyla ortaya çıkan dönemsel bir depresyon türü olarak açıklıyor. Kaya, "Bu durum çoğu insanda sonbahar sonu veya kış aylarında başlar, ilkbaharın gelişiyle birlikte azalma eğilimi gösterir" diye konuştu.
Kaya'ya göre mevsimsel depresyon, sıradan bir moral bozukluğu değil; biyolojik ritim, duygu durumu, uyku düzeni ve iştahı doğrudan etkileyen klinik bir tablo. Günlerin kısalmasıyla birlikte vücudun biyolojik saati bozulabiliyor, serotonin seviyesi düşüyor ve melatonin hormonu artış gösteriyor. Bu değişimler sabah uyanmada zorluk, gün boyu halsizlik ve karbonhidrat ağırlıklı besinlere yönelme gibi sonuçlar doğurabiliyor.
Kimler Risk Altında ve Belirtileri Neler?
Klinik Psikolog Cansu Kaya, kış depresyonunun toplumda özellikle genç yetişkinlerde ve kadınlarda daha sık görüldüğünü belirtiyor. Ailesinde depresyon öyküsü bulunan kişilerde riskin arttığını, ayrıca güneş ışığının daha az ulaştığı bölgelerde yaşayanların bu durumu daha yoğun yaşayabildiğini ifade ediyor.
Kaya, belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi halinde mutlaka profesyonel değerlendirme yapılması gerektiğinin altını çiziyor. İşte Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu'nun başlıca belirtileri:
- Sürekli üzgün, karamsar ve isteksiz hissetme hali
- Enerji düşüklüğü ve gün içinde belirgin halsizlik
- Sabahları uyanmakta güçlük çekme ve aşırı uyku isteği
- Karbonhidrat ağırlıklı besinlere yönelme ve kilo alma eğilimi
- Konsantrasyon zorluğu, iş veya okul performansında düşüş
- Sosyal hayattan çekilme ve yalnız kalma isteği
Kış Depresyonuyla Başa Çıkma Yolları
Klinik Psikolog Cansu Kaya, mevsimsel depresyonla mücadelenin mümkün olduğunu söylüyor. Gün içinde, özellikle sabah saatlerinde doğal ışıktan yararlanmanın ve kısa yürüyüşler yapmanın biyolojik ritmi düzenlemeye yardımcı olduğunu vurguluyor.
Düzenli bir uyku ve beslenme rutini oluşturmanın, karbonhidrat tüketiminin arttığı bu dönemde dengeyi korumanın ruhsal iyilik hali için önem taşıdığını belirtiyor. Kaya, kış aylarında içe kapanma eğiliminin arttığını, ancak sosyal ilişkilerin tamamen koparılmaması gerektiğini söylüyor. Küçük sosyal temasların bile duygusal dengeyi desteklediğini ifade ediyor.
Gerekli görüldüğü durumlarda psikoterapinin etkili bir yöntem olduğunu belirten Kaya, "Mevsimsel duygu durum bozukluğu tedavi edilebilir bir durumdur. Yardım istemek bir güçsüzlük değil, iyileşme yolculuğunun ilk ve en önemli adımıdır" diyor. İçsel enerji düşüşü, sosyal hayattan uzaklaşma isteği ve sürekli keyifsizlik halinin günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebileceğini hatırlatarak, profesyonel değerlendirmenin geciktirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.