Avrupa'nın siyasi haritasında bugün gerçekten çarpıcı bir değişiklik yaşandı. Dört ülke birden, uzun süredir devam eden tartışmalara noktayı koyarcasına tarihi bir karara imza attı. Belçika, Monako, Malta ve Lüksemburg - evet, hepsi bir arada - Filistin devletini resmen tanıdıklarını duyurdu.
Bu haber, diplomasi dünyasında adeta bomba etkisi yarattı. Aslında bakarsanız, bu kararın arkasında yıllardır süren pazarlıklar ve siyasi hesaplar var. Avrupa Birliği içindeki bu dört ülkenin attığı adım, Ortadoğu'ya yönelik politikaların yeniden şekilleneceğinin açık bir göstergesi.
Kararın Perde Arkası: Nasıl Bir Süreç İşledi?
Öyle birdenbire alınmış bir karar değil bu. Aslında aylardır diplomatik koridorlarda fısıltılar dolaşıyordu. Dört ülkenin dışişleri bakanlıkları, neredeyse görünmez bir işbirliği içinde çalışmışlar. Toplantıdan toplantıya koşmuşlar, masanın altında kim bilir kaç kez el sıkışmışlar.
Malta'nın başkenti Valetta'da geçen ay yapılan gizli görüşmelerde son nokta konulmuş. Lüksemburg Dışişleri Bakanı'nın deyimiyle "tarihi bir sorumluluk" almışlar. Monako'nun küçük ama etkili diplomatik ekibi ise bu süreçte kritik bir köprü vazifesi görmüş.
Avrupa'da Yankıları Nasıl Olacak?
Peki ya diğer Avrupa ülkeleri? Özellikle Almanya ve Fransa gibi ağır toplar nasıl tepki verecek? Bu sorunun cevabını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama şunu söyleyebilirim ki, Brüksel'deki bürokratlar şu anda acil toplantılar yapıyor olmalı.
Aslında işin ilginç yanı, bu dört ülkenin kararının domino etkisi yaratma ihtimali. İrlanda ve İspanya'nın da benzer adımlar atmak için hazırlandıkları konuşuluyor. Eğer öyle olursa, Avrupa'nın Filistin politikası tamamen değişebilir.
Kim bilir, belki de bu karar ileride "O dönüm noktası buydu" dedirtecek türden bir hamledir. Zaman gösterecek, tabii her zaman olduğu gibi.
