
Washington'un Ankara'daki temsilcisi Jeff Flake, bugünlerde herkesin dilinde olan bir açıklamayla gündeme bomba gibi düştü. Öyle ki, diplomatik çevrelerde adeta şok etkisi yarattı diyebiliriz.
Flake'in ağzından dökülen o çarpıcı sözler: "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski Başkan Trump'ın son görüşmesi gerçekten destansıydı." Bu kadar net, bu kadar vurgulu bir ifade... Sanki diplomatik nezaketin sınırlarını zorlarcasına.
Diplomasinin Arka Bahçesinde Neler Oluyor?
Aslında olan biten, bildiğimiz diplomatik protokollerin biraz dışında kalıyor. Flake, bu açıklamayı yaparken -biraz da alışılmadık şekilde- özel hayatından kesitler sunmayı ihmal etmedi. "Eşimle birlikte katıldığımız bir davette," diye başladı cümlesine, insan ister istemez meraklanıyor: Acaba hangi davetti bu?
Görünen o ki, bu "destansı" buluşma sıradan bir telefon görüşmesinden çok daha fazlasıymış. İki lider arasındaki diyaloğun derinliği ve samimiyeti, Flake'in anlattıklarına bakılırsa gerçekten dikkat çekici düzeyde.
Peki Ya Detaylar?
İşin ilginç yanı, Büyükelçi'nin bu görüşmeyi tanımlamak için seçtiği kelime: Destansı. Normalde diplomatik metinlerde pek rastlanmayan, adeta edebi bir tabir bu. Acaba Flake bilerek mi böyle güçlü bir ifade kullandı? Yoksa içten gelen samimi bir tepki miydi?
Şu kesin ki, Türk-Amerikan ilişkilerinin seyri açısından bu tür samimi diyalogların önemi yadsınamaz. Hele ki küresel siyasetteki dalgalı denizler düşünülürse...
Diplomatik çevreler şimdiden bu açıklamanın yankılarını konuşuyor. Kimileri bunu ilişkilerin daha da ısınacağının habercisi olarak yorumlarken, kimileri de temkinli yaklaşıyor. Sonuçta siyaset -özellikle de uluslararası ilişkiler- her zaman sürprizlere açık bir sahne.
Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim: Flake'in bu içten açıklaması, iki ülke arasındaki diyaloğun sandığımızdan daha sıcak ilerlediğine dair önemli bir ipucu veriyor. Belki de önümüzdeki günlerde daha büyük sürprizler bizi bekliyordur - kim bilir?