Valencia'da toplanan Avrupalı siyasetçilerden hükümetlerine sert bir uyarı geldi. İnsani yardım taşıyan 'Küresel Dayanışma Filosu'na uluslararası koruma sağlanması gerektiğini savundular. Bu olmazsa, insani krizlerin daha da derinleşeceğini belirttiler.
Toplantıya katılan isimler oldukça etkileyciydi. İspanyol solunun önemli figürü ve eski bakan İolanda Pineda, İrlanda Senatosu'ndan Frances Black, Yunan parlamenter Dimitra Stamatis ve Portekizli sosyalist vekil Isabel Santos hep bir ağızdan konuştu. Mesajları netti: "Bu filo, insanlığın ortak vicdanıdır. Onu korumak, hepimizin görevidir."
Neden Bu Kadar Önemli?
Filodaki gemiler, dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerine temel ihtiyaç malzemeleri götürüyor. Gıda, ilaç, tıbbi malzeme... Yani hayat kurtaran şeyler. Fakat bu rotalar her zaman tehlikelerle dolu. Saldırı riski, diplomatik engeller ve lojistik zorluklar yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını her an engelliyor.
Avrupalı temsilcilerin endişesi tam da bu noktada başlıyor. Uluslararası hukuk, sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunmasını emrediyor. Ancak kağıt üzerinde kalan bu güvenceler, pratikte çoğu zaman işlemiyor. Pineda'nın dediği gibi, "Hukuk kitaplardan çıkıp sahaya inmedikçe, bir anlam ifade etmiyor."
Sonuçlar ve Beklentiler
Toplantıdan çıkan ortak sonuç şu: Avrupa hükümetleri ve uluslararası kuruluşlar acilen harekete geçmeli. Filosun güvenli seyrini garanti altına alacak somut adımlar atılmalı. Bu, sadece bir insani yardım meselesi değil, aynı zamanda uluslararası toplumun inandırıcılık testi.
Frances Black'ın sözleri her şeyi özetler nitelikte: "Tarafsız ve bağımsız insani yardım, modern dünyada bir lüks değil, olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Buna kayıtsız kalmak, insanlığa kayıtsız kalmaktır."
Valencia'dan yükselen bu sesin, Brüksel'de ve diğer başkentlerde yankı bulup bulmayacağını ise zaman gösterecek. İnsani dramlar yaşanırken, siyasi iradenin harekete geçip geçmeyeceği hepimizin merak konusu.
