İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'dan, Avrupa'ya sert sözler... Nükleer anlaşma müzakerelerinde tansiyon yükseliyor. Abdullahiyan, son dakikada yaptığı açıklamada, Avrupa tarafının İran'ın önerilerini ciddiye almadığını ve beklenen yanıtları vermediğini duyurdu. Bu, diplomasi masasında things'in hiç de iyi gitmediğinin resmen itirafı gibi.
Peki ne olmuştu? İran, bir süredir nükleer programıyla ilgili olarak masaya belirli teklifler getirmişti. Fakat karşı taraftan—yani Avrupa ülkelerinden—gelen tepkiler, Tahran'da hayal kırıklığı yaratmış. "Ciddi bir cevap alamadık" sözü, aslında tüm müzakerelerin üzerine gölge düşürdü.
Müzakereler Dondu Mu?
Abdullahiyan'ın ifadeleri, adeta buz gibi bir duvara çarpmanın sesiydi. Avrupa’nın iletişim kanallarını tıkadığını, hatta İran'ın samimi çabalarını görmezden geldiğini ima etti. Bu durum, nükleer anlaşmanın—yani JCPOA'nın—geleceği konusunda ciddi endişelere yol açtı.
Kim bilir, belki de Avrupa’nın siyasi iç hesapları, Tahran’la olan diyaloğu sekteye uğratıyordur. Veya uluslararası politikadaki gerginlikler, bu müzakerelere yansımış olabilir. Kesin olan bir şey var: Ortada ciddi bir güven sorunu mevcut.
Peki Ya Sonra?
İran, açıkça masada olduğunu söylüyor. Fakat karşılık gelmeyince, ister istemez “Acaba yalnız mı oynuyoruz?” sorusu akıllara düşüyor. Avrupa’nın bu sessizliği, stratejik bir hamle mi, yoksa basit bir iletişim zaafı mı? Bakan’ın sözleri, ilk ihtimali düşündürüyor.
Nükleer krizde yeni bir sayfa açılacak mı, yoksa mevcut durum dondurulmuş bir çatışmaya mı dönüşecek? Cevap, Brüksel’in ve diğer başkentlerin tavrında gizli. İran ise bekliyor—ama sabrının da sınırları var.
