Tam 45 yıl oldu... O karanlık sabahı hatırlayanlar için zamanın nasıl da donduğunu anlatmak kelimelerle mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, işte o unutulması imkânsız günün yıldönümünde sosyal medyadan millete seslendi.
Altun'un paylaşımı öyle sıradan bir 'anma mesajı' değildi hiçbir şekilde. Adeta tarihe not düşercesine, demokrasiye vurgu yaptı. "Demokrasi nöbetimiz asla bitmeyecek" derken, her kelimesiyle milli iradenin kutsallığını hatırlattı sanki.
Geçmişten Günümüze Demokrasi Mücadelesi
O korkunç 12 Eylül 1980 sabahında ne olduğunu bilir misiniz? Türkiye'nin demokrasi çınarına balta vuruldu. Milletin sesi kısıldı, iradesi prangaya vuruldu. Ama şunu unutmayalım: Zincirler ne kadar sağlam olursa olsun, hürriyet aşkı her zaman daha güçlüdür.
Altun'un da dediği gibi, "o karanlık günler" artık geride kaldı. Evet, acılarımız var, kayıplarımız var... Fakat bugün geldiğimiz noktada demokrasimiz çok daha güçlü. 15 Temmuz'da milletçe verdiğimiz destansı mücadele bunun en büyük kanıtı değil mi?
Demokrasi Nöbeti Devam Ediyor
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı'nın şu sözleri her şeyi özetliyor aslında: "Demokrasi nöbetimiz bitmeyecek." Çünkü biz biliyoruz ki demokrasi sadece sandıktan ibaret değil. Her gün, her saat nöbette olmak gerekiyor.
Peki neden? Çünkü tarih tekerrürden ibaret derler. 12 Eylül'ü unutmak, 15 Temmuz'u unutmaya kapı açar. O yüzden hafızalar taze tutulmalı. Gençlere o günler anlatılmalı. Demokrasinin kıymeti her fırsatta vurgulanmalı.
Altun'un paylaşımı tam da bu yüzden önemli. Sadece geçmişi anmak için değil, geleceğe ders vermek için. Adeta "bir daha asla!" dercesine...
Sonuç olarak, 45 yıl sonra bile o günlerin acısı taze. Fakat umut da var. Çünkü artık biliyoruz: Milli iradeye yapılacak her saldırı, milletin topyekûn direnişiyle karşılaşacak. 15 Temmuz'da olduğu gibi...
