Tam dokuz yıl önce, bir temmuz gecesi, Türkiye'nin göğsüne saplanan hançerin sesini duyduk. Saatler gece yarısını gösterdiğinde, vatan hainleri tank paletlerini halkın üzerine sürmeye kalktı. Ama hesap etmedikleri bir şey vardı: Bu milletin iradesi asla kırılamazdı.
O gece sokaklara dökülenler sadece vatandaşlar değildi. Analar, babalar, gençler, yaşlılar - kısacası vatan sevdalıları - tarih yazmak için bir araya geldi. Tankların önüne yatanlar, kurşunlara göğsünü siper edenler, bu ülkenin gerçek kahramanlarıydı.
Bir Milletin Diriliş Destanı
FETÖ'nün sinsi planları, Türk halkının feraseti karşısında eriyip gitti. Meclis bombalandı, insanlar şehit edildi ama kimse pes etmedi. Aksine, her saldırı milli birliği daha da perçinledi. Tarih kitapları böyle bir direnişi nadiren yazmıştır.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, darbe girişimi tamamen bertaraf edildi. Fakat geride acılar, şehitler ve unutulmayacak hatıralar kaldı. Bugün, o kara geceyi hatırlarken aslında bir zaferi anıyoruz. Çünkü 15 Temmuz, Türkiye'nin demokrasiye olan bağlılığının en net göstergesiydi.
Şehitlerimiz ve Gazilerimiz
251 şehit, binlerce gazi... Onların her biri bu vatan için canını feda etti. Bugün, şehit ailelerinin gözyaşları hâlâ taze. Gazilerimiz ise o geceden kalan yaralarla yaşamaya devam ediyor. Ama şunu iyi biliyoruz ki, bu millet şehitlerini asla unutmayacak.
Her yıl 15 Temmuz'da, tüm yurtta anma törenleri düzenleniyor. Bu yıl da dokuzuncu yıl dönümünde, şehitlerimiz saygı ve minnetle anılacak. Demokrasi nöbeti, o gece olduğu gibi bugün de devam ediyor.
