Tam da şu sıralar, havanın o serin sonbahar esintisini hissettiğimiz günlerde, AK Parti'den gelen bir açıklama herkesin kulak kabartmasına neden oldu. Ömer Çelik -evet, partinin sözcüsü- dudak uçuklatacak bir netlikle konuştu. Cumhuriyet Bayramı meselesi, sadece bir kutlama değil de sanki daha derin anlamlar taşıyor gibiydi.
Çelik'in söylediklerine kulak verirseniz, "Türkiye Yüzyılı" ifadesi adeta her cümlenin baş tacıydı. Şöyle bir düşünün: Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen onlarca yıl ve şimdi yepyeni bir vizyon. Bence oldukça iddialı duruyor, sizce de öyle değil mi?
Geçmişten Geleceğe Köprü
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı o ilk günler... Ankara'da hummalı bir çalışma, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının o efsanevi mücadelesi. Çelik tam da bu noktaya parmak basıyor. "Cumhuriyet" dediğinizde, sadece bir yönetim şeklinden bahsetmiyorsunuz aslında. Özgürlüğün, bağımsızlığın ve modernleşmenin simgesi bu.
Peki ya bugün? AK Parti sözcüsünün altını çizdiği şey -inanın bana- çok daha kapsamlı. Meclis kürsüsünden yankılanan o sözler hâlâ kulaklarımda: "Cumhuriyet, millet iradesinin tecelligahıdır." Yani milletin iradesinin en somut hali. Oldukça poetik bir ifade, kabul ediyorum.
Yeni Yüzyılın Ruhu
Türkiye Yüzyılı meselesine gelirsek... Bu sadece bir slogan değil, adeta bir manifesto gibi. Çelik'in dediğine göre, Cumhuriyetin kazanımlarını daha ileri taşıyacak bir proje. Şahsen düşünüyorum da, acaba nasıl bir yüzyıl bizi bekliyor? Ekonomiden diplomasiye, kültürden teknolojiye her alanda sıçrama yapmak mümkün mü?
Aslında mesajın özü şu: Geçmişle gelecek arasında köprü kurmak. Cumhuriyetin o ilk ateşini, şimdi Türkiye Yüzyılı'nın meşalesine dönüştürmek. Biraz iddialı geliyor kulağa, değil mi? Ama kim bilir, belki de tam zamanıdır.
Son bir not: Çelik'in vurguladığı o milli birlik ve beraberlik meselesi... Sanırım en kritik nokta bu. Çünkü -şunu itiraf edeyim- bölünmüş bir toplumla hiçbir yüzyılı inşa edemezsiniz. Cumhuriyetin ruhu da zaten birlikte hareket etmekte yatıyor.
Velhasıl, bu 29 Ekim'de kutlamaların ötesine geçen bir mesaj var karşımızda. Hem geçmişe saygı, hem geleceğe meydan okuma. Bakalım Türkiye Yüzylı dedikleri, nasıl şekillenecek?
