Ankara'da hava bugün her zamankinden daha elektrikliydi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında kürsüye çıktığında herkesin nefesini tuttuğunu hissedebilirdiniz. Siyasetin dingin sularına adeta bir taş atışı gibi düşen açıklamalar, bugünkü toplantının sıradan olmayacağının işaretiydi.
Bahçeli, o karakteristik kararlı duruşuyla mikrofonu eline aldı ve kelimeleri özenle seçerek konuşmaya başladı. "2028 yılına doğru ilerlerken" dedi, sesinde o belirgin keskinlikle, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olması sadece bir tercih değil, ülkemiz için bir zorunluluktur."
Türkiye'nin İstikrarı İçin Kritik Vurgu
Salonda çıt çıkmıyordu. Milletvekilleri, bu beklenmedik ama bir o kadar da anlamlı çıkışı dikkatle dinliyordu. Bahçeli'nin sözleri sadece basit bir destek açıklamasından çok daha fazlasını ifade ediyordu adeta.
"Biliyorsunuz," diye devam etti Bahçeli, gözlüklerinin ardından salona anlamlı bir bakış atarak, "istikrar dediğimiz şey bir gecede inşa edilebilecek bir yapı değil. Ülkemizin son yıllarda elde ettiği kazanımlar, büyük emekler ve kararlı liderlik sayesinde mümkün oldu."
Konuşmasının en dikkat çekici kısmı ise şüphesiz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğine yaptığı vurguydu. Bahçeli, "Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyon ve azim, Türkiye'yi küresel arenada hak ettiği yere taşımaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
2028 Hedefi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin Tutumu
Peki ya 2028? Bahçeli için bu tarih sadece bir seçim yılından ibaret değil. Onun deyişiyle, "Türkiye'nin yeniden dirilişinin ve küresel güç olma yolundaki kararlılığının sembolü."
MHP liderinin bu çıkışı, siyaset koridorlarında hemen yankı buldu. Kimileri bunu erken bir hamle olarak yorumlarken, kimileri de Bahçeli'nin uzun vadeli stratejik vizyonunun bir parçası olarak gördü.
Toplantıda ayrıca güncel siyasi meselelere de değinilirken, Bahçeli'nin konuşmasının odak noktası hep 2028 ve ötesi oldu. "Yarınlar bugünlerin devamı olacak" diyen Bahçeli, adeta gelecek vizyonunu şimdiden inşa etmeye çalışıyordu.
Sonuç olarak? Ankara'da bugün sıradan bir gün değildi. Devlet Bahçeli'nin o net, kararlı ve bir o kadar da şaşırtıcı açıklamaları, Türkiye siyasetinin gelecek senaryolarını yeniden yazmaya adaydı.
