
Dün akşam saatlerinde gerçekleşen MHP grup toplantısı, siyaset sahnesinde adeta bir fırtına öncesi sessizliği gibiydi. Devlet Bahçeli kürsüye çıktığında, her zamanki o karizmatik duruşuyla, kelimelerini özenle seçerek konuşmaya başladı. Belli ki söyleyecek önemli şeyleri vardı.
Şunu net olarak söylemeliyim: Bahçeli'nin Erdoğan desteği hiç bu kadar güçlü olmamıştı. "2028'de de Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak görev yapması Türkiye'nin menfaatine olacaktır" derken, salondaki milletvekillerinden yükselen alkışlar neredeyse binayı sallayacak güçteydi. Bu sadece bir destek değil, adeta bir sadakat beyanıydı.
Muhalefete Sert Eleştiriler
Muhalefet partilerine yönelik eleştiriler ise oldukça keskin ve acımasızdı. Bahçeli, "Muhalefetin yaptığı işsiz, güçsüz, çapsız ve heyecansız" diyerek adeta kelimelerle ateş etti. Bu kadar sert bir dil kullanması, siyasetteki gerilimin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyordu.
Kıbrıs meselesine de değinen Bahçeli, "Kıbrıs Türk'ün, Türk kalacaktır" derken ses tonundaki o kararlılık, dinleyen herkese tarihi bir sorumluluk hissettirdi. Öyle ki, salondaki herkesin nefesini tuttuğunu hissedebiliyordunuz.
Terörle Mücadele Vurgusu
Terörle mücadele konusunda ise Bahçeli'nin sözleri oldukça netti: "PKK, YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadele kararlılıkla sürecek." Bu cümleleri söylerken yüzündeki ifade, bu konunun asla taviz verilemeyecek bir mesele olduğunu açıkça gösteriyordu.
Toplantıda dikkat çeken bir diğer nokta ise Bahçeli'nin ekonomi vurgusuydu. "Ekonomi düzelecek, refah artacak" derken, sanki geleceği görür gibiydi. Bu iyimserlik, salondakilere de umut aşıladı diyebilirim.
Sonuç olarak, Bahçeli'nin bu konuşması önümüzdeki dönemde siyasetin seyrini belirleyecek türden açıklamalar içeriyordu. 2028 hedefi, muhalefete yönelik sert eleştiriler ve terörle mücadele vurgusu... Tüm bunlar, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi mi? Zaman gösterecek.