Ankara'nın o her zamanki yoğun siyaset havasında, bu kez farklı bir sessizlik dikkat çekti. Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılı kutlamalarında, protokolde adı anons edilmeyen bir isim vardı: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.
Şöyle bir düşünün - yüzüncü yıl coşkusu, devletin zirvesinin bir araya geldiği o an... Ama masalarda boş bir sandalye. İşte o sandalyenin sahibi, siyaset sahnesinin en tecrübeli isimlerinden biriydi.
Protokol Listesinde Görünmeyen İsim
Mahmut Ovur'un kaleminden dökülen satırlar, aslında hiç de küçümsenmeyecek bir detayı gözler önüne seriyor. Bahçeli, sadece katılmamakla kalmamış, protokol listesinde bile yer almamış. Bu durum, siyaset koridorlarında fısıltı gazetesinin en çok konuştuğu konu haline geldi.
Peki neden? İşte bütün mesele bu. Belki de cevap, sandığımızdan daha basit. Bazen en gürültülü mesajlar, en sessiz eylemlerle verilir.
Bir Yokluğun Söyledikleri
Siyaset denen o karmaşık satranç tahtasında, her hamlenin - hatta hamlesizliğin bile - bir anlamı var. Bahçeli'nin bu tavrı, Ankara'nın gri binaları arasında yankılanan bir soru işareti bıraktı.
Kimileri "sağlık sorunu" dedi, kimileri "protesto". Ama gerçek şu ki, böylesine önemli bir törende devlet protokolünden bir liderin eksik olması, sıradan bir durum değil. Hiç değil.
- Protokol listesinde isminin bulunmaması
- Gerekçenin net olarak açıklanmaması
- Siyasi çevrelerde oluşan spekülasyonlar
- Ankara'daki dengeleri etkileme potansiyeli
Ovur'un da altını çizdiği gibi, bu bir "sorun" değil belki ama kesinlikle bir "mesaj". Siyasetin dili bazen sözcüklerden değil, suskunluklardan oluşur.
Ankara'nın Siyaset Labirentinde Yeni Bir Dönemeç
Şimdi herkesin aklında aynı soru: Bu sessizlik ne anlama geliyor? Belki de cevabı aramak için yanlış yere bakıyoruz. Bazen en doğru analiz, en yalın gerçekte saklıdır.
Bahçeli'nin siyaset sahnesindeki yeri ve ağırlığı düşünüldüğünde, bu küçük görünen detay aslında büyük resmin önemli bir parçası olabilir. Ankara'nın o meşhur söylenti değirmenleri dönmeye başladı bile.
Sonuçta, siyaset sadece söylenenlerden ibaret değil. Bazen söylenmeyenler, yapılmayanlar da en az yapılanlar kadar önemli olabiliyor. Ve bu 29 Ekim'de, Bahçeli'nin yokluğu belki de en çok konuşulan "varlık" oldu.