Bugün Meclis'te adeta tarihi bir konuşmaya tanıklık ettik. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın ardından görevi devralan Bakan Tekin, milletvekillerine hitap ederken kelimelerini öyle bir seçti ki, salondaki herkes nefesini tuttu sanki.
Aslında bakarsanız, sıradan bir bakan konuşması bekliyordum ben de. Ama öyle olmadı işte. Tekin'in ses tonundaki o ciddiyet, gözlerindeki o kararlı ifade - her şey çok farklıydı.
Birlik Vurgusu Her Şeyden Önce Geliyor
Şunu net söyleyeyim: Bakan'ın üzerinde en çok durduğu konu, hiç tartışmasız birlik ve beraberlikti. "Millet olarak bir arada bulunmazsak" dedi, sonra bir an duraksadı, "parçalanırız, bölünürüz."
Cümleler o kadar güçlüydü ki, salonda çıt çıkmadı. Kimi milletvekilleri not alırken, kimi de başını sallayarak onaylıyordu bu sözleri. Gerçekten etkileyici bir andı.
Gelecek Kaygısı mı? Hayır, Gerçekçi Bir Uyarı
Bazıları bunu 'kaygı verici' olarak yorumlayabilir belki. Ama bence durum tam tersi. Bakan Tekin, adeta bir baba şefkatiyle milletini uyarıyordu. Tıpkı aile büyüklerimizin "bir elin nesi var, iki elin sesi var" demesi gibi.
Düşünsenize, günümüz dünyasında her yönden saldırı altındayız. Ekonomik, siyasi, kültürel... İşte tam da bu noktada birlik olmak, en güçlü silahımız aslında.
- Bölünmeyi değil, birleşmeyi konuşmalıyız
- Farklılıklarımız zenginliğimiz olmalı
- Gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras birlik ruhu
Bakan'ın da altını çizdiği gibi, tarih bize şunu öğretiyor: Birlikte yürüdüğümüzde başaramayacağımız hiçbir şey yok.
Sadece Siyaset Değil, Toplumsal Bir Çağrı
Konuşmanın belki de en can alıcı yanı şuydu: Bu sadece siyasi bir mesaj değil, toplumun her kesimine yapılan bir çağrıydı. Sokaktaki vatandaştan, iş insanına, öğrenciden, emekliye kadar herkesi kapsıyordu bu uyarı.
Şimdi düşünüyorum da, aslında hepimiz biliyoruz bunları. Ama bazen unutuyoruz işte. Bakan Tekin'in bu çıkışı, hepimize bir hatırlatma oldu adeta.
Sonuçta, bu topraklar bin yıldır birlikte yaşamanın inceliklerini öğretti bize. Hoşgörüyü, dayanışmayı, beraberliği... Yani aslında yabancı olduğumuz şeyler değil bunlar.
Bakan'ın da dediği gibi - mesele sadece bugünü değil, yarınları kurtarmak. Çocuklarımıza daha güçlü, daha birleşik bir Türkiye bırakabilmek.
