
Haber, Ankara'dan hüzünle yayılıyor. Cumhurbaşkanlığı'nın önemli isimlerinden Hamdi Kılıç'ın vefatı, siyasi çevrelerde derin bir üzüntüyle karşılandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın danışmanlarından biri olan Kılıç, uzun süredir devam eden sağlık sorunlarına yenik düştü.
Erdoğan'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama, adeta bir dostun diğerine son vazifesi gibiydi. "Hamdi Kılıç'ın vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim" diye başlıyordu o meşum mesaj. Kelimeler, sanki her biri ayrı ayrı titreyerek yazılmış gibiydi.
Bir Dostun Ardından: Erdoğan'ın Samimi Sözleri
Şimdi—düşünüyorum da—gerçek dostlukların kıymeti böyle anlarda belli oluyor. Cumhurbaşkanı'nın o sözleri: "Kendisi güzel bir insan, vefalı bir dosttu." Ne kadar da çok şey anlatıyor aslında. Resmi protokollerin ötesine geçen, insani bir dokunuş.
Merhum Kılıç'ın ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileklerini ileten Erdoğan, aynı zamanda tüm milletin başı sağ olsun dedi. O an, sanki tüm ülke bir ailenin ferdini kaybetmiş gibiydi.
Son Vazife: Milli Mücadele Ruhu
Hamdi Kılıç'ın cenazesi, yarın öğle namazını müteakip Ankara'da kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Hayatı boyunca ülkesi için çalışan bir ismin, son yolculuğu da milli bir törenle olacak.
Peki ya geride kalanlar? Onun boşluğunu nasıl dolduracaklar? Belki de en zoru bu—hem ailesi hem de çalışma arkadaşları için. Ankara'nın puslu havası, bugün daha da ağır çöküyor üzerimize.
Son bir not: Bazı insanlar vardır, isimleriyle değil yaptıklarıyla anılırlar. Hamdi Kılıç da—sanırım—o nadir insanlardan biriydi. Mekanı cennet olsun.