Tam 102 yıl oldu... O tarihi 29 Ekim 1923'ten bu yana, Türkiye Cumhuriyeti nice badireler atlattı, nice zaferlere imza attı. Bugün yine aynı coşkuyla, aynı gururla kutluyoruz bu büyük günü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o meşhur 'asra mühür vuracağız' sözleri ise adeta bu yılki kutlamalara damgasını vurdu.
Ankara'da başlayan ve tüm yurda yayılan o heyecanı hissediyor musunuz? Sanki her 29 Ekim'de tarihin tozlu sayfalarından yükselen bir ruh doluyor aramıza. Bu yıl da öyle oldu işte.
Siyasetin Farklı Kulelerinden Aynı Coşku
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı gerçekten dikkat çekiciydi. "Cumhuriyetimizin 102. kuruluş yıl dönümünde, istikbalimizi aydınlatan milli iradeyi selamlıyorum" derken, sesindeki o titremeyi hissetmemek mümkün değildi. Belki de en çarpıcı sözü şuydu: "İstiklalimizin ve istikbalimizin teminatı olan Cumhuriyetimizi daha güçlü bir şekilde asra mühür vuracağız."
Meclis'te ise başka bir hareketlilik vardı. TBMM Başkanı Kurtulmuş'un "Cumhuriyet, milletimizin kaderinde bir dönüm noktasıdır" sözleri, o günleri tekrar hatırlattı hepimize. Sanki Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ruhu dolaşıyordu koridorlarda.
Muhalefetin Cumhuriyet Vurgusu
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun mesajı ise tam anlamıyla bekleneni verdi: "Cumhuriyet, Türkiye'nin lokomotifidir." Oldukça net ve vurucu bir ifade değil mi? İYİ Parti'den Meral Akşener'in "Cumhuriyet en büyük eserdir" sözleri de aynı minvaldeydi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli ise bildiğimiz üslubuyla konuştu: "Cumhuriyet, Türk milletinin şanlı tarihindeki altın sayfalardan biridir." Sanki her biri farklı notalarla aynı şarkıyı söylüyordu.
Ankara'dan Yükselen Ses
Ankara... Cumhuriyet'in kalbinin attığı yer. Buradaki kutlamalar her zaman başkadır. Devlet erkânının katılımıyla gerçekleşen törenler, sanki o ilk 29 Ekim'in ruhunu yeniden canlandırıyor. Anıtkabir'deki anma törenleri ise görülmeye değerdi - saygı duruşları, çelenk koyma merasimleri derken, tarihin o anlarına yolculuk ettik adeta.
Aslında düşünüyorum da - 102 yıl önce bugün, bir milletin kaderi değişti. Monarşiden cumhuriyete geçiş, sadece yönetim şeklinin değişmesi değildi. Adeta bir varoluş mücadelesinin taçlandırılmasıydı.
Bugün belki siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, ama şu konuda hemfikiriz: Cumhuriyet, bu toprakların en değerli hazinesi. Nice 102 yıllara diyorum ben de...
