Tam 102 yıl oldu, inanabiliyor musunuz? Cumhuriyet'imiz bir asrı devirip iki yılı da geride bırakırken, bugün Anıtkabir'de tarihi bir an yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başını çektiği dev bir heyet, Ata'mızın huzuruna çıktı.
Sabahın erken saatleri... Asfalt henüz ısınmamış, Ankara'nın o meşhur serin havası her yeri sarmış. Ama Anıtkabir'e doğru ilerleyen konvoydaki heyecan ve ciddiyet her şeyden baskındı. Protokolün ağır topları hep oradaydı – bakanlar, genelkurmay başkanı, meclis başkanı, muhalefet liderleri... Hepsi aynı amaç için bir araya gelmişti.
Törenin Duygu Yüklü Anları
Aslanlı Yol'dan geçiş... O an her zaman farklıdır, bilirsiniz. Adımlar yavaşlar, nefesler tutulur. Bugün de öyle oldu. Erdoğan, mozoleye çelenk koyduktan sonra o meşhur defteri imzaladı. Kalem elinde, düşünceli bakışlarla – ne yazsa, nasıl ifade etse duygularını?
İşte o anlar belki de en çok konuşulacak olanı. Protokol üyeleri sırayla saygı duruşunda bulundu. Kiminin gözleri doldu, kiminin yüzünde derin bir ciddiyet vardı. Sanki her biri ayrı ayrı konuşuyordu Ata'sıyla.
102 Yılın Ağırlığı ve Anlamı
Bir asrı geçtik artık. Düşünsenize, 1923'ten bugüne neler geldi, neler geçti. Savaşlar, zaferler, krizler, başarılar... Cumhuriyet çocukları olarak biz bunların hepsini yaşadık, yaşıyoruz. Bugünkü ziyaret de tam bu yüzden önemliydi – geçmişle gelecek arasında köprü kurmak gibi.
Mozolenin önünde durup şöyle bir etrafa baktığınızda hissediyorsunuz o ağırlığı. Tarih fısıldıyor adeta. Her taşında ayrı bir hatıra, her köşesinde ayrı bir destan yatıyor.
Heyet üyelerinin yüz ifadelerinden okunuyordu bu duygular. Kimi dalıp gitmişti, kimi saygıyla eğilmişti. Ortak noktaları? Hepsinin yüreğinde vatan sevgisi, hepsinin zihninde Cumhuriyet'in geleceği.
Tören bitip de geri dönüş başladığında, yüzlerde bir hüzün ama aynı zamanda bir gurur vardı. 102 yıllık çınar dimdik ayakta ve bizler onun dallarıyız işte. Bugün de bunun bir kez daha farkına vardık.
