Tam da şu an, Siirt'in o bildik sıcak havasında geçen günleri düşünüyorum da... Emine Erdoğan'ın kelimeleri adeta tarihin sayfalarından fışkırıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi, o kritik Siirt ziyaretinde konuştu ve herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı.
"Biliyor musunuz?" diye başladı söze, "Siirt sadece bir şehir değil, siyasi kariyerin en önemli dönemeçlerinden biri." Sanki o an oradaymışım gibi hissediyorum. Meclis'teki o tarihi andan bahsediyordu - 2003 yılında Siirt milletvekili seçilmesinin, her şeyi değiştirdiğini vurguluyordu.
Bir Şehrin Kaderi Değişti
Aslında düşününce... Siirt'in Türk siyasi tarihindeki yeri gerçekten eşsiz. Emine Hanım'ın da altını çizdiği gibi, bu küçük ama önemli şehir, büyük bir liderin yol haritasını belirlemiş. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, o günlerin ne kadar kritik olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Konuşmasının en çarpıcı yanı - ki bunu vurgulamadan geçemeyeceğim - Siirt'in sadece bir seçim bölgesi olmadığı, tam bir "siyasi okul" işlevi gördüğüydü. Erdoğan'ın buradaki çalışmaları, sonraki yıllarda atacağı adımların temelini oluşturmuş.
Halkla Kurulan Bağ
Emine Erdoğan'ın anlattıkları arasında en çok etkilendiğim şey, Siirt halkıyla kurulan o sıcak diyalog oldu. Sanki her sokak, her ev, kendi hikayesini anlatıyor gibiydi. "Bu şehirde yaşananlar" diyordu, "sadece siyasi değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuktu."
Belki de en önemlisi - ve bunu söylemeden edemeyeceğim - Siirt'in Erdoğan'ın siyasi kimliğinin şekillenmesindeki rolü. O günlerde atılan tohumlar, bugünkü politikaların temelini oluşturuyor adeta.
Sonuçta... Siirt sadece bir şehir değil, Türk siyasi tarihinin canlı tanığı. Emine Erdoğan'ın bu samimi itirafları, tarihe not düşmek gibiydi. Kim bilir, belki de gelecekte Siirt'i çok daha farklı şekillerde anacağız.
