Tam da şu günlerde, her yanımızı sarmalayan o özel bayram coşkusu içinde, Emine Erdoğan'dan hepimizin yüreğine dokunan bir mesaj geldi. Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılında, kelimeler adeta bir bayram şenliği gibiydi.
"Biliyor musunuz," diyordu adeta her birimize seslenircesine, "o müthiş bir şey: Bu topraklarda yaşayan her birimizin kalbi aynı ülkü için çarpıyor. Aynı inançla, aynı heyecanla..."
Geçmişten Geleceğe Bir Köprü
Düşünsenize - yüz yıl önce atılan o tohumlar, şimdi koskoca bir çınar oldu. Emine Hanım'ın da dediği gibi, Cumhuriyet sadece bir yönetim şekli değil aslında. O, bizim ortak hikayemiz, bizim kimliğimiz, bizim varoluş nedenimiz.
Şu cümleler özellikle çarpıcıydı: "Geçmişimizle geleceğimiz arasında kurduğumuz bu köprü, sadece taşlardan değil, yüreklerimizden örülü. Her bir taşında bir kahramanlık hikayesi, her bir harcında alın teri var."
Birlik Ruhu ve Ortak Hedefler
İnsan düşünmeden edemiyor - gerçekten de öyle değil mi? Farklı köklerden geliyoruz belki, farklı hikayelerimiz var ama hepimiz aynı gökyüzüne bakıyoruz. Aynı bayrağın altında, aynı vatan toprağında...
Mesajda en çok dikkat çeken noktalardan biri de şuydu: "Cumhuriyet, sadece bir neslin değil, tüm nesillerin ortak paydası. Dedelerimizin kurduğu, babalarımızın büyüttüğü, bizim yaşattığımız ve çocuklarımıza emanet edeceğimiz bir değer."
Bu sözler öyle sıradan bir bayram mesajından çok öteye geçiyordu. Sanki her kelimesiyle bize şunu fısıldıyordu: "Bakın, ne kadar güçlüyüz aslında. Bir olunca, birlik olunca..."
100. Yıl Coşkusu ve Anlamı
Yüzüncü yıl - kim derdi ki o günlerden bugünlere gelinceye kadar neler yaşayacağız? Ama işte buradayız. Hâlâ ayaktayız, hâlâ gururluyuz, hâlâ inançlıyız.
Emine Hanım'ın mesajındaki şu ifadeler gerçekten içtenlikle yazılmıştı: "Cumhuriyet, sadece tarih kitaplarında anlatılan bir dönem değil. O, her sabah uyandığımızda nefes aldığımız hava gibi, her adım attığımızda bastığımız toprak gibi hayatımızın içinde."
Ve son olarak şunu eklemişti - ki bence en anlamlı kısmı buydu: "Bu bayram, sadece kutladığımız bir gün değil, aynı zamanda andığımız, minnet duyduğumuz ve geleceğe daha güçlü bakmamızı sağlayan bir milat."
Haklıydı da. Cumhuriyet sadece geçmişte kalan bir başarı hikayesi değil, bugünümüzü şekillendiren ve yarınlarımıza ışık tutan canlı bir ideal aslında.