Başkan Erdoğan'dan Gazze İçin Umut Vadeden Açıklama: 'Yeniden Ayağa Kalkacak'
Erdoğan: Gazze yeniden ayağa kalkacak

Ankara'da bugünkü toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adeta bir fırtına öncesi sessizliği andıran o ağır atmosferi sözleriyle dağıttı. Gazze için yeni bir sayfa açılıyor, diyebiliriz. Aslında herkesin beklediği ama bir türlü gerçekleşmeyen o hamle nihayet geldi.

"Biz buradayız ve Gazze'yi asla yalnız bırakmayacağız" diyen Erdoğan'ın ses tonundaki o kararlılık, salondaki herkesi etkilemeyi başardı. Şu an orada olanların ne yaşadığını tahmin etmek bile insanın içini acıtıyor doğrusu.

Uluslararası Topluma Sert Çağrı

Erdoğan'ın uluslararası topluma yönelik mesajları ise oldukça netti. "Artık söz zamanı değil, icraat zamanı" vurgusu, belki de son ayların en çarpıcı ifadelerinden biriydi. Dünya liderlerinin -ne yazık ki- alışageldiği o diplomatik dilin dışına çıkmıştı adeta.

Şöyle bir düşünün: Yıllardır süren bu krizde kaç kez 'yeniden inşa' sözü verildi? Saymakla bitmez. Ama bu sefer işin rengi değişiyor gibi. Türkiye'nin öncülüğünde başlatılan bu hamle, diğer ülkeleri de harekete geçmeye zorlayacak türden.

Somut Adımlar Geliyor

Peki ne yapılacak? İşte asıl önemli kısım burası. Sadece para yardımından bahsetmiyoruz - ki o da elbette gerekli. Ancak asıl mesele, Gazze'nin sadece fiziken değil, ruhen de ayağa kalkması. Okullar, hastaneler, yollar... Hepsi yeniden inşa edilecek.

  • Altyapı çalışmalarına acilen başlanacak
  • Eğitim ve sağlık tesisleri öncelikli olacak
  • Yerel halkın istihdamı sağlanacak
  • Kalıcı barış için diplomatik girişimler sürecek

Biliyor musunuz, insan bazen düşünüyor da... Bölge halkının çektiği acıları anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor. Ama Erdoğan'ın dediği gibi, "Umudunu kaybetmeyen bir halk asla yenilmez."

Türkiye'nin Rolü ve Sorumlulukları

Türkiye'nin bu süreçteki rolü ise oldukça kritik. Sadece bölge ülkeleriyle değil, uluslararası kuruluşlarla da koordineli çalışılacak. Aslında -biraz iddialı gelebilir belki- ama Türkiye adeta bir köprü vazifesi görüyor burada.

Konuşmanın en can alıcı noktalarından biri de şuydu: "Biz sadece binaları değil, insanların yaralarını da saracağız." Bu cümle, salonda uzun süre yankılandı. Çünkü herkes biliyor ki fiziki yıkım bir yana, asıl onarılması gereken manevi yaralar.

Sonuç olarak, bu açıklamaların pratiğe dökülmesi elbette zaman alacak. Ancak şunu söyleyebiliriz: Gazze için yeni bir umut kapısı aralandı. Gerçekten de öyle mi olacak? Bunu zaman gösterecek, ama en azından somut adımlar atılıyor.

Unutmayalım ki, tarih bize gösteriyor ki en karanlık gecelerden sonra bile güneş doğar. Gazze için de öyle olacağına inanmak istiyor insan.