Hani derler ya, 'herkesin memleketi bir başka güzeldir' diye... İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de o yer, hiç şüphesiz Rize'nin o müthiş yeşilliğiyle insanı büyüleyen Güneysu ilçesi. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ziyaret, adeta bir nostalji yolculuğuna dönüştü.
Baba ocağında komşularıyla bir araya gelen Erdoğan, o samimi havayı yeniden yaşadı. Şöyle düşünün: Çocukluğunun geçtiği sokaklar, tanıdık yüzler, yıllardır bildiği sesler... İnsanın içini ısıtan türden bir buluşmaydı bu.
Çay Demliği Kaynarken Geçen Sohbetler
Karadeniz'in o meşhur çayları eşliğinde ilerleyen sohbette gündemde neler yoktu ki? Yerel meselelerden ülke gündemine uzanan geniş bir yelpazede fikir alışverişi yapıldı. Erdoğan'ın komşularıyla kurduğu o doğal diyalog, gerçekten görülmeye değerdi.
Kim bilir belki de o anlar, en zorlu kararların alındığı uluslararası toplantılardan çok daha değerliydi kendisi için. Çünkü orada sadece bir cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda mahallenin çocuğu 'Tayyip' vardı.
Samimiyetin Dili Resmiyetin Önüne Geçti
Öyle resmi protokoller, katı kurallar falan yoktu. Her şey olduğu gibi, doğal akışında ilerledi. Komşuların anlattıklarını dikkatle dinleyen Erdoğan, kendi gençlik anılarından kesitler de paylaştı arada. O anlarda zaman sanki biraz durdu gibiydi.
Bu tür buluşmalar -ki şahsen düşünüyorum- liderlerin ayaklarını bastıkları topraklarla olan bağlarını güçlendiriyor. Siyasetin o soğuk koridorlarından sıyrılıp sıcak bir aile sohbetine dönüşüveriyor her şey.
Güneysu halkı için de unutulmaz bir gün oldu tabii. Cumhurbaşkanı'nı değil ama komşularını ziyarete gelen hemşerilerini ağırlamanın mutluluğunu yaşadılar. İşte bu tür samimi diyaloglar, belki de siyasetin en çok ihtiyaç duyduğu şey aslında.