İstanbul'da siyasi havayı derinden etkileyecek açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adeta bir siyasi deprem yaratacak ifadeler kullandı. Şehrin yönetiminde yaşanabilecek bir 'fetret devri' senaryosuna kesinlikle sıcak bakmadıklarını vurguladı.
Biliyorsunuz, fetret devri - tarihteki o ara dönem - Osmanlı'da taht kavgalarının yaşandığı, yönetimde belirsizliklerin hüküm sürdüğü zamanları anlatır. İşte tam da böyle bir durumu İstanbul için asla istemediklerini belirten Erdoğan'ın sözleri oldukça netti.
İstanbul'un Nabzını Tutan Açıklamalar
"Biz İstanbul'da bir fetret devri yaşanmasını kesinlikle arzu etmiyoruz" diyen Cumhurbaşkanı, şehrin yönetiminin çok ciddi bir iş olduğunu adeta her kelimesiyle vurguladı. Sanki İstanbul'un sokaklarını, insanlarını, ekonomisini en iyi bilenlerin yönetimde olması gerektiğini ima ediyordu.
Aslında düşününce haklı değil mi? İstanbul gibi 16 milyonluk dev bir metropolü yönetmek, her babayiğidin harcı değil sonuçta. Şehrin o karmaşık yapısını, trafiğini, altyapı sorunlarını, ekonomik dinamiklerini anlamak gerçekten emek istiyor.
Yerel Yönetimlerin Önemi
Erdoğan'ın üzerinde özellikle durduğu konulardan biri de yerel yönetimlerin şehri yakından tanıması gerekliliğiydi. Yani, İstanbul'u masa başından değil, sokaklarında dolaşarak, esnafıyla konuşarak, vatandaşın derdini dinleyerek yönetmek gerekiyor.
Belki de en çarpıcı nokta şuydu: İstanbul'da yönetim değişikliğinin şehrin geleceği için taşıdığı riskler. Cumhurbaşkanı bunları dile getirirken, aslında hepimizin bildiği ama bazen göz ardı ettiği gerçekleri yüzümüze vuruyordu.
Düşünsenize, İstanbul Türkiye ekonomisinin kalbi. Bu şehrin yönetimindeki istikrar, ülkenin genel istikrarıyla doğrudan bağlantılı. İşte tam da bu yüzden Erdoğan'ın uyarıları bu kadar kritik önem taşıyor.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı'nın mesajı oldukça açık: İstanbul'da yönetim konusu hafife alınamayacak kadar ciddi. Şehrin geleceği, doğru ellerde şekillenecek.
