Ankara'da adeta tarihi bir gün yaşandı bugün. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 110. Dönem Kaymakamlar Kursu kapanış töreninde sahne aldı ve konuşmasıyla herkesi kendine hayran bıraktı. O atmosferi anlatmak için kelimeler yetmez aslında.
Salondaki enerjiyi tahmin edebiliyor musunuz? Genç kaymakam adayları, Türkiye'nin dört bir yanına dağılmaya hazırlanırken, onlara yol haritası çizecek o önemli mesajlar verildi. Erdoğan'ın o samimi, ama bir o kadar da kararlı üslubuyla...
Devlet Milletle Buluşmalı
"Devlet milletle buluşmalı" diye başladı konuşmasına Erdoğan. Aslında bu basit gibi görünen cümlenin altında koskoca bir felsefe yatıyor. Şöyle düşünün: Devlet denen mekanizma, sadece binalardan ve bürokratik işlemlerden ibaret değil. O, milletin ta kendisi aslında.
Kaymakamlara seslenirkenki o vurgu gerçekten dikkat çekiciydi: "Vatandaşa hizmet asli görevimiz." Bu sadece bir cümle değil, bir yaşam felsefesi. Sanki şunu diyordu: "Sizler sadece masa başında iş yapan memurlar değilsiniz, milletin gerçek temsilcilerisiniz."
Yeni Türkiye'nin Yöneticileri
Konuşmanın en can alıcı noktalarından biri de -ki bunu özellikle vurguladı- yeni Türkiye vizyonuydu. Artık eskisi gibi değiliz, değişiyoruz, gelişiyoruz. Peki bu değişimin lokomotifi kim? İşte tam da bu noktada kaymakamlar devreye giriyor.
Erdoğan'ın şu sözleri hâlâ kulaklarımda: "Vatandaşlarımızın taleplerini, beklentilerini anlamak ve karşılamak için çaba göstermeliyiz." Bu kadar net, bu kadar anlaşılır. Biraz düşününce, aslında devlet yönetiminin özü bu değil mi?
- Vatandaşın derdini dinlemek
- Sorunlarına çözüm bulmak
- Onları gerçekten anlamak
- Ve en önemlisi: samimiyetle yaklaşmak
Bunlar sıradan işler gibi görünebilir ama -inanın bana- bir memleketin kaderini değiştirebilecek kadar önemliler.
Geleceğin Yöneticilerine Altın Öğütler
Cumhurbaşkanı, genç kaymakamlara adeta bir baba şefkatiyle seslendi. Onlara sadece görev tanımı yapmakla yetinmedi, hayat dersleri verdi. "Vatandaşla doğrudan iletişim kurun" derken, aslında yılların tecrübesini özetliyordu.
Şimdi bu genç yöneticiler Türkiye'nin dört bir yanına dağılacaklar. Kimi Doğu'da bir ilçede, kimi Batı'da bir sahilde görev yapacak. Ama hepsinin ortak bir amacı var: millete hizmet.
Erdoğan'ın dediği gibi, "Vatandaşlarımızın hizmetinde olmak en büyük görevimiz." Bu sadece bir söz değil, bir yemin aslında. Yeni atanan kaymakamlar da bu yemini bugün bir kez daha tekrarladılar.
Tören bittiğinde salondan çıkan genç yüzlerdeki o kararlı ifadeyi görmeliydiniz. Anladım ki, Türkiye'nin geleceği gerçekten emin ellerde. Bu genç, dinamik, idealist kaymakamlar, inanıyorum ki bulundukları her yeri bir adım daha ileri taşıyacaklar.
Son bir not: Belki de en önemli mesaj şuydu - devlet milletle buluştuğunda, gerçek kalkınma başlıyor. Bunu unutmamak lazım.