Görünen o ki Brüksel'deki hava bugünlerde biraz daha hareketli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen açıklama ise adeta bir bomba etkisi yarattı - hem de tam da beklenmedik bir anda.
Özgür Özel'in Brüksel ziyareti hakkında konuşan Erdoğan, "Yurt dışına şikayet turları düzenliyorlar" ifadesini kullandı. Bu sözler, siyasi koridorlarda yankılanırken, aslında çok daha derin bir mesaj taşıyor gibiydi. Sanki birileri sınırları aşmıştı da kimse farkında değildi.
Şikayet Turları: Yeni Bir Siyaset Anlayışı mı?
Erdoğan'ın bu çıkışı, muhalefetin yurt dışı faaliyetlerine dair uzun süredir devam eden bir rahatsızlığın da patlaması gibiydi. "Bunlar şikayet turları düzenliyor" derken, aslında Türkiye'nin iç işlerinin yabancı makamlara taşınmasına duyduğu tepkiyi net bir şekilde ortaya koydu.
Peki ama neden? Neden şimdi? Bu sorular havada uçuşurken, bir gerçek var ki o da Türkiye'nin dış politikasının artık çok daha farklı bir kulvarda ilerlediği. Kendi ayakları üzerinde duran, kendi kararlarını veren bir ülke profili çizen Ankara, bu tür girişimleri hiç de hoş karşılamıyor anlaşılan.
Brüksel'de Neler Oldu?
Özgür Özel'in Brüksel temasları, görünüşe göre Ankara'da beklenenden daha fazla dikkat çekmiş. Cumhurbaşkanı'nın tepkisi öyle hafife alınacak gibi değil - neredeyse her kelimesi özenle seçilmiş, her cümlesi derin anlamlar taşıyor.
Aslında bu durum bana şunu hatırlatıyor: Siyaset artık sadece yerel değil, küresel bir sahne. Ve Türkiye gibi stratejik önemi yüksek bir ülkede, her hareketin uluslararası yankıları olabiliyor. Özel'in Brüksel'deki görüşmeleri de bu bağlamda değerlendirilmeli belki de.
Ancak şu kesin: Cumhurbaşkanı'nın bu çıkışı, Türk siyasetinde yeni bir sayfa açabilir. Muhalefetin yurt dışı faaliyetleri artık çok daha yakından izlenecek gibi görünüyor. Hatta belki de bu, bir dönüm noktası olarak tarihe geçecek.
Tepkiler ve Sonuçları
Olayın üzerinden henüz çok zaman geçmedi ama şunu söyleyebilirim ki bu açıklamanın siyasette yarattığı dalgalar uzun süre devam edecek. Muhalefet cephesinden nasıl bir karşılık geleceği ise merak konusu.
Bazılarına göre bu, Türkiye'nin egemenlik anlayışının net bir göstergesi. Diğerlerine göreyse siyasi gerilimin tırmanması anlamına gelebilir. Hangisi doğru? Zaman gösterecek elbette.
Ama bir gerçek var ki o da şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin çıkarlarını koruma konusundaki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Ve bu mesaj, sadece içeride değil, dışarıda da duyuldu.
